Haftanın notları: Geleceği gördüm

Gazzelilerin iki acımasız düşmanı var.
Biri soykırımcı İsrail, biliyoruz.
Diğerinin vahşiliğini görmekte zorlanıyoruz.
Hızla akan dünya ve ülke gündeminden söz ediyorum.
Biz "Unutmayacağız" dedikçe, unutturuyor.
Siliyor, solduruyor...
Gazze için gündemle savaşmayı; masum Gazze çocuklarını ve Filistin davasını zihnimizde dipdiri biçimde tutabilmeyi öğrenmek zorundayız.

***

İsrail'i spor müsabakalarından men etmeyi bile beceremeyen bir uluslararası kurumlar düzeni...
Bu nedir?
Hiç lamı cimi yok; "büyük İsrail"dir.

***

Bir zamanlar Yalçın Küçük ısrarla "İsrail, İsrail'de olduğundan daha kuvvetlidir Türkiye'de" diye vurgulardı.
O dönemi geçtik, kapattık.
Ve şimdi görüyoruz ki, Esad Baasçılığı da meğer Suriye'de olduğundan çok daha yaygınmış Türkiye'de...

***

Sapanca'da geçen hafta rastladım...
Bir restoranda servisi, dijital ekranındaki gözlerini devire devire dolaşan bir robot yapıyordu.
Çocuklar çok memnunlar...
Kimisi robotun arkasından koşturuyor; kimisi robota bakmaktan masadaki yemeğine odaklanamıyor.
Geleceği gördüm...
Çocuklaşmış işsiz yetişkinler ve kimse itiraz bile edemeden robotların hâkimiyetine geçmiş hizmet sektörü...

***

İstanbul İl Sağlık Müdürü'nün açıklamasını gördünüz mü? Kentte her gün yarım milyon kişi sağlık muayenesi oluyormuş...
Değerli Profesör Ahmet Rasim Küçükusta bu haber üzerine şöyle yazdı: "Kimse kusura bakmasın da ben her gün bu kadar çok insanın muayene olmasından endişe duyuyorum."Haklı!
Esas "sağlıksızlık" işin bu yanında!

***

Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda güvenliğini hiçe sayan firmalar listesini güncelledi.
Gördük ki, zeytinyağı ve bal gibi temel gıda maddelerinden kıymalı pideye kadar birçok ürün hileli...
Market raflarında havalı duran 11 bal markası da sahteci çıkmaz mı? Baharatlar mı? Hep "yabancı" madde...
İnsan umutsuzluğa kapılıyor.
İşin konuşulmayan bir yanı daha var; bu durum makul fiyatlı bütün ürünlerden şüpheye düşürüyor tüketiciyi; zorla pahalı ürüne yöneltiyor.
Bunun üzerinde duralım mı biraz? Yoksa dar bütçeli tüketici baştan kaybetti deyip geçelim mi?

***

Alışkanlık çevresinde ne varsa yutar, öğütür. Ahlakı bile...