Şu satırları dikkatle okuyun bence...
Dudaklarınızın kenarına buruk bir gülümseyiş yerleşecek, ayrı...
"
Amerika'nın ne istediğini biliyoruz; hür, eşit ve egemen milletlerin ortaklaşa güvenliğine dayanan, harpsiz, saldırısız sadece ahlâk
ve kanun bağlaşma ve antlaşmalarının
hüküm sürdüğü bir dünya...
Böyle bir dünyada yaşamak isteyen herkes,
Amerikan bayrağında kendi talih yıldızını da görür..." Konu ne?
Missouri zırhlısının İstanbul'u ziyareti...
Nisan 1946...
CHP'nin yayın organı
Ulus gazetesi...
Şaka değil, ABD için "halkla ilişkiler" faaliyetini kaleme alan
Falih Rıfkı Atay...
***
Kaç nesile ABD ile ilişki kurmaya dair şiddetli arzunun Demokrat Parti'yle ortaya çıktığını öğrettiler, malum.
Çok yaygın bir tarih yalanıdır...
Şimdi dönüp yeniden bakmak gerek o zamanlara...
Savaştan galip çıkan devletler ard arda toplantılar yapıyor; coğrafyaları yeniden düzenliyordu...Türk lirası ABD Doları karşısında yüzde 113 devalüe edilmişti...
ABD, Ankara'yla kol kola girmişti.
Peki o günlerin görünürde en önemli tartışması; dönemin CHP aydınını (!) en çok ilgilendiren gündem maddesi ne dersiniz?
Rakıya yapılan zam...
Basın, hükümete "zammı geri alın" diye baskı yapıyordu.
Sonunda
15 Ocak 1947'de rakı ucuzlatıldı.
Ve o yıl rakı tüketimi rekor kırdı.
***
Bekir Hazar dostumuz Takvim'deki yazısında o günlerle bugün arasındaki rakı bağlantısına bakıp "
Levent Kırca skeci gibi" derken haklı.
Öyle ya...
Dünya bir büyük savaşa doğru hızla giderken... İsrail, saldırganlık seviyesini zirveye çıkartmışken...
Ülkemizdeki fiyat enflasyonuna dair konuşacak tonla mesela varken...
Ana muhalefet lideri çıkıp lafı yine rakıya getirdi...
İtiraz edene de, tıpkı 1946-47'de olduğu gibi "
rakı vatanseverliktir" dendi...
***
ABD yine bütün gücüyle yükleniyor bölgeye...
CHP'nin aklı rakıda...
Dünyadan bihaber kalmayı siyaset kılmak, gündelik hayatın marjinal alanlarında durmak ve ortalığı bulandırmak...
İşlevi bu CHP'nin...
Soğuk Savaş başlarken böyle kurgulandı...
***
NOT DEFTERİ
Hastanede kaldığım kısa süre içinde, tıp mesleğinin insanlardan hıncınızı almak için en iyi yol olduğuna iyiden iyiye inanmıştım. (J. G. BALLARD / Çarpışma)