HAŞMET BABAOĞLU

Dünya tepe taklak yuvarlanıyor

"Hiç kimse kendi başına yalnız bir ada değildir. Asla sadece kendisinden ibaret değildir. Herkes ana kıtanın parçasıdır..."
17. Yüzyılda yazılmış bu John Donne dizeleri bugünlerde zihnimde dönüp duruyor...
Dönüyor da ne oluyor, diyeceksiniz...
Siz de haklısınız!

***

Markete gidiyorum mesela...
Bir yandan etiketlere bakıyorum, bir yandan boykot ürünlerine dikkat etmeye çalışıyorum...
Sonra..
Okulda çocuk okutmanın maddi yükünden perişan olmuş ana babalar tanıyorum, dertleşiyoruz...
Sonra iş güç...
Derken akşamüstü bütün melankolisiyle bastırdığında bazen ıssız bir ada gibi hissediyorum kendimi...
Sevdiklerim nasıl da hızla uzaklaşıyor ufkumdan...
Güneş ne çabuk batıyor, diye mırıldanıyorum.

***

1939 yılı da böyle başlamıştı.
Kimse olacakları kestirmek istemiyordu...
Varşova'da piyanist Vladislav Szpilman'dan bahseder "1939 Yazı" adlı kitabı kaleme alan Werner Biermann...
"Mart ayıdır, hava soğuktur. Piyanistimizi yakasını yukarı kaldırmış Marszalkowska Caddesi'nde yürüyor...
Az sonra Varşova radyo istasyonunda kuyruklu piyanonun başına oturacak ve Chopin çalacak. Genç piyanist, besteler de yapıyor. Polonya'daki tüm gençler onun özlemle ve aşkla, aşk özlemiyle dolu başarılı melodilerini biliyor. Altı aya kalmadan, 1 Eylül 1939' da bir Alman top mermisi Polonya radyo istasyonunu vuracak ve Vladislav Szpilman'ın çaldığı Chopin, ansızın kesintiye uğrayacak."

***

Derdimi anladınız...
Dünya tepe taklak yuvarlanıyor...
Gözümüzün önünde hem de...

***

İki yol var; ikisi de çok hareketli...
Birinde eski düzen bir kez daha büyük bir paylaşım savaşına hazırlanıyor...
Diğerinde "küreselci oligarşi" bu atmosferi de fırsat bilerek kendi yeni dünya düzenini ve hatta "yeni insan"ı tezgaha sürüyor...
İki yoldan biri devre dışı mı kalacak, yoksa ikisi birlikte mi işleyecek?
Ne zaman böyle soruları içimizden geçirsek, beynimizden uğultular yükseliyor.
Sahi yahu nereden çıktı şu haber?
İtalya bile "Rusya'nın nükleer saldırganlığına karşı" hazırlıklara başlamış; yeni nükleer taşıyıcı füzeler üretmeye başlamış, Fransa'ya da satacakmış...

***

NOT DEFTERİ
Çalışıp koşturarak değil, öylece oturarak yorulduk, bir tutam şefkat aramaktan, zerrece vefa yoksulluğundan, insanları seyretmekten ve insanlığı gözlemekten yorulduk. (NURİ PAKDİL / Bağlanma)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.