Birleştirilmiş Milletler...
Birleşmiş Milletler fostur.
Devletlerin, siyasetçilerin, diplomatların avuntu platformudur...
Akıbeti de az çok bellidir.
Hiç şüpheniz olmasın...
KÜRESELCİ OLİGARŞİ izin verdiği an, tıpkı Cemiyet-i Akvam (1920-1946) gibi tarihin çöplüğüne karışacaktır.
***
BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerine verilen veto hakkı, diğer devletler için durumun "birleşme"ye değil, zoraki "birleştirme"ye dayandığını gösteriyor.Türkiye'nin güzel ifadesiyle "dünya beşten büyük" ise, bu yapı niye sürüyor?
Çünkü global sistem ekonomisiyle, savunma sistemleriyle, idari kurgusuyla baştan aşağı hegemonik yapılanmadan ibarettir.
Biri kalkıp "Kolonyalizm BM ile sürüyor" dese, bir çırpıda "bu yanlış" diyemem...
***
Peki niye "Artık öyle bir noktadayız ki, KÜRESELCİ OLİGARŞİ izin verdiği an, BM bir gün bile ayakta kalamaz" diyorum.Ama yakın zamanda böyle bir şey olmayacak.
Neden mi?
BM'nin Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Para Fonu, Gıda ve Tarım Örgütü, Dünya Bankası, UNESCO gibi yan kuruluşları 21. yüzyıl tasarımında BM'den daha önemli yapılar.
BM Genel Kurulu, küreselci oligarşinin umurunda değil ama mesela DSÖ müthiş bir manipülasyon aygıtı...
***
Şu tarihleri alt alta yazalım...24 Ekim 1945 BM'nin kuruluşu...
14 Mayıs 1948 BM Paylaşım Planı uyarınca İsrail'in kuruluşu...
4 Nisan 1949 NATO'nun kuruluşu...
***
BM tarihi bakımından İsrail'in varlığı önemlidir.
Çünkü İsrail karşısında BM illüzyondan ibarettir.
Kurulduğundan beri işgalcidir İsrail ve onca yıldır BM'nin Güvenlik Konseyi kararlarını dahi takmamaktadır.
Büyük ve küçük İsrail varken BM'yi ciddiye almak diplomatik hayalciliktir.
Ben bu satırları yazarken BM Genel Kurulu vardı ve Filistin için acil oturum yapılıyordu.
Baktım...
Genel kurulda şöyle bir konuşma yapılmış: "Filistin'de acı çeken insanlar bizden doğru karar almamızı bekliyor."
Çok acı ve çok aldatıcı!
***
NOT DEFTERİ
Avrupa ve Batı medeniyetinin dünyaya yayılırken ve başka medeniyetleri tarumar ederken kullandığı "taktika", kendisinden başkasını insan saymamaktır. (NABİ AVCI / Lacivert dergisi söyleşisinden... Eylül 2024)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Ne oluyor, ne olacak? (21.11.2024)
- Çığ (19.11.2024)
- ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? (18.11.2024)
- ‘Ben... şey... inanacağım’ (17.11.2024)
- Haftanın notları: Maneviyat ölünce... (16.11.2024)
- Son... Bahar (15.11.2024)
- Nükleer ciddiyet! (14.11.2024)
- Hangi aile? (12.11.2024)
- Sahnede ne var? (11.11.2024)
- Gördüm (10.11.2024)