HAŞMET BABAOĞLU

Dar Kapı

Arap İslam Ortak Olağanüstü Zirvesi beklendiği gibi zırva olmaya bir tık kala bitti.
Sonuç bildirgesini okuyunca anlıyorsunuz...
Şunu ifade ederek...
Bunu teyit ederek...
Onu vurgulayarak...
Şunları, şunları hatırlatarak...
Elbette bol bol kınayarak...
Ve tabii Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 27 Ekim kararını da memnuniyetle karşılayarak tamamlamışlar zirveyi...
Şaşırmadık...
Keşke şaşırtsalardı!

***

Sonuç?
Biliyorsunuz işte!
Uzun uzadıya yazmama gerek var mı?
Ne fena ki, İsrail devlet radyosu da kararlardan memnun kaldığını söyledi.
Eh mesela karar metninin 27.
Maddesi onları çok rahatlatmıştır.
Ne diyor 27 madde?
"Filistin Kurtuluş Örgütü'nün, Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğuna vurgu yaparak, tüm Filistinli grup ve güçlere FKÖ çatısı altında toplanma ve FKÖ'nün liderliğindeki ulusal ortaklık çerçevesindeki sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapar."
Lakin bir yandan da içten içe herkes biliyor; ABD, İsrail, Arap Ülkeleri ne kadar tutarsa tutsun, Abbas da elbet yolcu...

***

29. madde bu ülkelerin eveleme geveleme hallerini çok net gösteriyor...
Oturmuş, konuşmuş, "Uluslararası Barış Konferansı" çağrısı yapmışlar.
Acil toplanmak gerekiyormuş...
Sanırsınız, konferansı duyunca saldırgan hemen ateşi kesecek...
Hem İsrail'in fosfor bombalarıyla yanan çocukların katılamadığı bir konferansın hangi türde bir barışa faydası olur ki?
Biliyorum, şu lanet olası dünya sisteminde "devlet" olmak zor.
Fakat artık olup bitene daha enerjik ve "yeni" duygularla yaklaşmak bu kadar mı zor?
Türkiye ve Katar hariç zirveye katılan ülkeler zamanın akışını durdurmak istiyor, çok belli...
Olmayacak şey!

***

Gazze'de yeni bir kapı açıldı.
Dar kapı...
Arap ülkeleri semirmiş gövdeleriyle o kapıdan geçemeyecekler.

***


NOT DEFTERİ
Beni hiç anlamayacaktı. Olsun, varsın anlamasın. Anlasa beğenmezdi zaten, kim anladığına bir kıymet vermiş ki, anlamak küçümsemektir biraz da. Buna da talip değilim. Üstelik daha açığı şu ki hem anlamayacak hem küçümseyecek, küçümseyebilmesi anlayabildiği zehabını ona verecek (...) Sadullah Efendi'nin izansızlığıyla, her şeyin aynı kalışıyla şöyle bir gevşeyecek ve diyecek ki "Oh, dünya varmış." Dünya olmasın, ne kaybederiz ki? ( ŞULE GÜRBÜZ / Coşkuyla Ölmek )

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.