HAŞMET BABAOĞLU

CUMARTESİ NOTLARI: Çok doğal, çok!

Gerçekte ne düşündüğümüzün, ne yaşadığımızın önemi var mı? Yaşasın klişeler! Tekrarla, çoğalt, dilden dile dolaştır, kazan! Ekmek orada şimdi!.. Bir mobilya firmasının temsilcisini izliyorum TV'de. "Hepimiz artık doğal olanı arıyor, doğal yaşamı istiyoruz" diyor. Hepimiz kim? Mobilyaları alanlar... "Doğal yaşam" ne? Var mı öyle bir şey?.. Elinde Starbucks bardağıyla sırtını parktaki ağaca dayayıp fotoğraf çektiren ve altına "Doğayla baş başa!" yazan genç kızdan farkımız var mı? "Dijital akıllı binalar"ımıza iki ahşap mobilya sokunca "doğal" mı olduk?

***

İngiltere'de ameliyat bekleyenlerin sayısı 5 milyonu geçmiş... Sağlıkmış, insanın değeriymiş, modern tıpmış, güçlü sağlık sistemleriymiş, hepsi iki yılda geride kalıverdi. Niçin? Kovid-19'la savaş için. Gün gelip uygulanan pandemi politikaları konusunda pişmanlık duyulacak ama iş işten geçmiş olacak. (Geçen gün bir tanıdığım, yüzünü gözünü mahveden bir dermatolojik rahatsızlık için iki ay sonraya randevu bulabildi. Neyse, sustum!)

***

Zeynep Merdan'ın tweet'leri ara ara fena sarsıyor. ("Kendilik Cesareti"ni okudunuz mu?) Geçen gün şöyle yazdı mesela: "Yanlış anlaşılma yorgunluğu olmalı adı. Yanlış anlaşılma korkusuyla debelenirken; aslında yanlış olan tek şeyin, yanlış muhataba seslenmek olduğunu anladığın an, içindeki o hissiyatın adı..."

***

Hâlâ Matrix Resurrections hakkındaki fikrimi soran okurlar çıkıyor. Olay şu: Matrix'i başımıza saran ekip (hangi dürtüyle bilinmez, belki doğrudan dürtmüşlerdir) önceki üç filmi kendi elleriyle çöpe attılar. Hem de paçoz bir sululuk ve değer bilmezlikle... Matrix-4'ün özeti bu. Üzerine yazılacak başka şey yok.

***

Bir de tabii filmde Keanu Reeves'in akıl almaz biçimde mızmız ve dökülen bir hâli vardı ki, sonra kendini izleyip ne düşündü acaba? Hele o kahverengi berbat montla gezdiği sahneler... Dimdik duran Neo gitmiş, şüphe içinde kamburunu çıkartarak dolaşan bir adam gelmiş. Belli ki, Neo karakterini de itinayla "karizma"sından soymak istemişler.

***

Sosyal medyada ünlü bir hekim iltihaplanmayı önleyici beslenmeyi listelemiş: "Çiğ yemek. Yüksek ısıda pişirmekten kaçınmak. Katkısız ürünler tüketmek. Unu sıfırlamak. Halis tereyağı, sade yağ kullanmak, vd." Yeni seçkincilik böyle bir şey. Geniş kitleler için sağlık imkânsız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.