Akşamın lacivert örtüsü üzerine kızıl pırıltılar dökerek Beykoz koyunun sularına iniyor...
Balıkçı tekneleri dört dönüyorlar...
Lüfer akını var.
Kanlıca'da otururken birden fırlayıp buraya nasıl, neden geldim, bilmiyorum.
Çoktandır kendime böyle sorular da sormuyorum.
Zaten biraz sonra salaşlığına bayıldığım Gül Balık'a girer, o leziz balık çorbalarını içerim.
Yağmur az önce dindi.
Karşıda Yeniköy, Tarabya tarafı sanki buğulu bir camla kaplanmış.
Hatıralar nasıl da sıraya giriyorlar zihnimde...
Tanpınar haklı.
Buralarda hatıralar hep canlıdır ve "daima bir yalnızlık hissi ile beraber yürürler."
Meydan meydan, site site, AVM AVM büyüyor, doluyor, taşıyor.
Tükenmek nedir bilmeyen bir kinetik enerji...
İnsanları besliyor, doyuruyor, sarıyor sarmalıyor.
Lakin şehir bambaşka...
Şehir sağından solundan dürtülmekten huzursuz; gitgide içine büzülüyor.
Somut bir şey söylüyorum.
İstanbul, deyince aklınıza Beylikdüzü, Ataşehir, Başakşehir, Sancaktepe falan geliyorsa...
Bir kentten söz ediyorsunuz, demektir.
Ötesi kendini kandırmaktır.
Şehir ise sur içidir mesela...
Karaköy...
Galata...
Üsküdar...
Ve Boğaz...
Bu ayrımın hakkını vermeden "İstanbul'u sevmek"ten falan söz etmek anlamsız.
Hem de çok anlamsız.
Sağ yanım boylu boyunca gölgelerle bezenmiş Boğaz'ın suyu...
Pandemi başladığından beri neden vaktimin büyük bölümünü buralarda geçirdiğimi bir kez daha sorguluyorum...
Cevap yine Tanpınar'dan geliyor tabii.
"Manzara bir ruh halidir" malum ve Boğaz'da bütün hareket adesemizin, yani gözlerinizin baktığı alanın dışında kalır; "siz yalnızca musikiyi duyarsınız." D.H. Lawrence da aklıma geliyor şimdi...
"İskenderiye Dörtlüsü"nün yazarı insanın kişilik buhranını başından savmasının en iyi yolunun bir başka "peyzaj"a taşınmak olduğunu söylerdi ki, haklıydı.
Şükür ki, hayallerimin çekip gittiği şu yaşımda güzel hatıralarla doluyum.
Şehir öyle bir şey işte!
Kentin hatıraları nasıldır peki?
Onu genç kuşaklara sormak gerek...
Çok sonra...
Balıkçı tekneleri dört dönüyorlar...
Lüfer akını var.
Kanlıca'da otururken birden fırlayıp buraya nasıl, neden geldim, bilmiyorum.
Çoktandır kendime böyle sorular da sormuyorum.
Zaten biraz sonra salaşlığına bayıldığım Gül Balık'a girer, o leziz balık çorbalarını içerim.
Yağmur az önce dindi.
Karşıda Yeniköy, Tarabya tarafı sanki buğulu bir camla kaplanmış.
Hatıralar nasıl da sıraya giriyorlar zihnimde...
Tanpınar haklı.
Buralarda hatıralar hep canlıdır ve "daima bir yalnızlık hissi ile beraber yürürler."
***
Bir kent olarak İstanbul hiç durmaksızın kımıldanıyor, çoğalıyor, büyüyor.Meydan meydan, site site, AVM AVM büyüyor, doluyor, taşıyor.
Tükenmek nedir bilmeyen bir kinetik enerji...
İnsanları besliyor, doyuruyor, sarıyor sarmalıyor.
Lakin şehir bambaşka...
Şehir sağından solundan dürtülmekten huzursuz; gitgide içine büzülüyor.
***
Parlak laf etmek değil derdim...Somut bir şey söylüyorum.
İstanbul, deyince aklınıza Beylikdüzü, Ataşehir, Başakşehir, Sancaktepe falan geliyorsa...
Bir kentten söz ediyorsunuz, demektir.
Ötesi kendini kandırmaktır.
Şehir ise sur içidir mesela...
Karaköy...
Galata...
Üsküdar...
Ve Boğaz...
Bu ayrımın hakkını vermeden "İstanbul'u sevmek"ten falan söz etmek anlamsız.
Hem de çok anlamsız.
***
Eve dönüş yolunda Çubuklu'ya varınca pencereyi açıp iyot kokusunu içeri alıyorum.Sağ yanım boylu boyunca gölgelerle bezenmiş Boğaz'ın suyu...
Pandemi başladığından beri neden vaktimin büyük bölümünü buralarda geçirdiğimi bir kez daha sorguluyorum...
Cevap yine Tanpınar'dan geliyor tabii.
"Manzara bir ruh halidir" malum ve Boğaz'da bütün hareket adesemizin, yani gözlerinizin baktığı alanın dışında kalır; "siz yalnızca musikiyi duyarsınız." D.H. Lawrence da aklıma geliyor şimdi...
"İskenderiye Dörtlüsü"nün yazarı insanın kişilik buhranını başından savmasının en iyi yolunun bir başka "peyzaj"a taşınmak olduğunu söylerdi ki, haklıydı.
***
Tam Hisar'a geldiğimde düşünüyorum da...Şükür ki, hayallerimin çekip gittiği şu yaşımda güzel hatıralarla doluyum.
Şehir öyle bir şey işte!
Kentin hatıraları nasıldır peki?
Onu genç kuşaklara sormak gerek...
Çok sonra...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Sonraki Haber
Daha Fazla Gör
- Son dakika video izle
- Son dakika haberleri
- A Haber analiz
- Gündem haberleri
- Ekonomi haberleri
- Otomobil haberleri
- Namaz vakitleri
- Hava durumu
- İstanbul Yol durumu
- Atv canlı yayın izle
- Spor haberleri
- Foto galeri
- Son dakika emekli haberleri
- Teknoloji haberleri
- A Haber programlar
- Sabah – Takvim yazarları oku
- Kuruluş Osman izle
- Gazete manşetleri
- Instagram dondurma
- Japonların zayıfla sırrı ortaya çıktı: Kilo vermek için her sabah 1 tane yetiyor
- Musluk suyu sağlığı tehdit ediyor mu? Bilim insanlarından önemli açıklamalar
- Metabolizmayı canlandıran kış diyeti: Soğuk havalarda fit kalmanın sırları
- Yapılan bu hata çayın lezzetini kaçırıyor: Tavşan kanı çay demlemenin altın sırları
- 2024 Efsane Cuma indirimleri başladı! Kampanyalar kaç gün sürecek: Şahane Cuma ne zaman bitiyor?
- 2025 Hac ek kayıt süreci sona eriyor! Başvuru nasıl yapılır, ücretler ne kadar?
- Hangi burçlar doğuştan lider? Bu 3 burçta liderlik ve zeka adeta genetik
- Beşiktaş - Maccabi Tel Aviv maçı nerede izlenir? TRT Spor frekans uydu ayarı nasıl yapılır?
- 29 Kasım 2024 Cuma Hutbesi | Maddi ve Manevi Tüketiş: Kumar
- O illere gidecek vatandaşlara acil kodlu uyarı
- MSB 1000 personel alımı KONTENJAN DAĞILIMI | Milli Savunma Bakanlığı memur alımı yapılacak branşlar ve kontenjanlar neler?
- AZ Alkmaar-GS maçı ne zaman, saat kaçta? Galatasaray UEFA Avrupa Ligi maçı hangi kanalda?