Esas mesele
Zamanında böyle demişti Kılıçdaroğlu...
Kendi toplumundan, kültüründen, geleneğinden bihaber biri ancak böyle konuşabilirdi ve zaten öyleydi...
Sonunda ne oldu?
Geçen gün parti yönetimi başlarında baretleriyle poz verirken...
Başrötülü arkadaşlarının başındaki bareti çıkardılar ki, başörtüsü iyice görünsün...
***
Ajans, böyle daha çok mizansen seyrettirecek bize...Her seferinde "nasıl yalan, çok saçma, fena numara!" deyip duracaksak, yanmışız!
Tamam!
İstiyoruz ki, siyasi rekabet ne dediğini bilenler arasında olsun...
İstiyoruz ki, siyasetçiler "sözünün eri" olsun...
İstiyoruz ki, ana muhalefetin sokaktan, ülkeden, coğrafyadan haberi olsun, hep "dışarıdan" sufle almasın...
İstiyoruz ki, muhalefetin açtığı tartışmalar hiç değilse incir çekirdeğini doldursun...
Ama istemekle olmuyor, olmaz.
***
Fikri Sağlar çıktı...CHP tabanında hiçbir şeyin değişmediğini hatırlattı.
İttifak yaptıkları "ecnebi muhafazakar" partilerin yüzlerini buruşturmaları, kamuoyu karşısında sıkıntıya düşmelerine izin verilemezdi.
Acele gündemin değişmesi, bu gerçeğin örtülmesi gerekiyordu.
Hemen bir rüzgar estirildi...
Baret, başörtüsü, toplu fotoğraf...
Ve iş başka yere gidiverdi.
***
Şunu da bilelim...
15 Temmuz'da halk ülkeyi işgalden kurtardı.
Fakat muhalefetin işgali sürüyor.
Düşünün...
Bir ülkede muhalefet neden, niçin kendi devletine Meclis kürsüsünden "Sen kimsin de Avrupa'ya kafa tutuyorsun?" diye çıkışabilir?
Düşünün...
CHP'lileri her hafta göğüslerini gere gere böyle konuşturan nedir?
Esas üzerinde durmamız gereken nokta burasıdır.
***
OKUMUŞ ÇOCUKLAR YIKIM MI İSTİYOR?
Son zamanlarda pek "okumuş" gençlerin internet sitelerinde pandemi ve pandemi sonrasındaki dünya üzerine yazdıklarına bakıyorum.
Bizim sosyal ve geleneksel medyada konuştuklarımız umurlarında değil.
Çoktan "büyük sıfırlama"ya iman etmişler.
"Süper insan olmak için sıradan insanın mahvı kaçınılmazdır" diyerek başlıyorlar sözlerine...
Etiler'de, Cihangir'de, Karşıyaka'da klavye başına geçip dünya nüfusuna "işe yaramayan yeteneksizler" diyen 20-30 yaş arası bir kesim...
Diziler, filmler, bilgisayar oyunları ergen zihinlerde iz bırakmaz diyenler vardı ya...
Onlara söyleyecek bir çift lafım var da, yutkunuyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Ne oluyor, ne olacak? (21.11.2024)
- Çığ (19.11.2024)
- ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? (18.11.2024)
- ‘Ben... şey... inanacağım’ (17.11.2024)
- Haftanın notları: Maneviyat ölünce... (16.11.2024)
- Son... Bahar (15.11.2024)
- Nükleer ciddiyet! (14.11.2024)
- Hangi aile? (12.11.2024)
- Sahnede ne var? (11.11.2024)
- Gördüm (10.11.2024)