Çalışıyorlar...

Kelimeler küçümsenmeye gelmezler...
Hele politikleştirilip elden ele dolaştırılan kelimeler...
Tehlikelidirler.
Hiç beklemediğiniz bir anda ortalığı bulandırırlar, hatta silah olup çıkarlar.
Genellikle bu gerçeği görmekte geç kalıyoruz ya da ortaya çıkan sonuçlarla yeterince hesaplaşmıyoruz.
Gezi'de mesele ağaç değildi elbette ama "sihirli" kelime ağaçtı.
O kelime bugün bile sahnede ve hala iş görüyor.
Muhalefet tarafından temellük edilen "ağaç" kavramı ile o güzelim "11 Milyon Fidan" kampanyasındaki "ağaç"ın aynı sahneye ait olmadıklarını, bu yüzden bir "cevap" olamayacağını sorgulamak konusunda da maalesef tembeliz.

***

Günümüzün kelimesi ise "israf"tır.
Birkaç yıldır muhalefetin küreselci akıl hocaları ve içerdeki reklamcı danışmanları bunun üzerinde çalışıyor.
Şimdi diyeceksiniz ki, haklısın, zaten ayan beyan bir şey.
İyi de bu noktaya hak ettiği dikkati gösteriyor muyuz? Hayır!
Yenikapı'daki israf şovu (sahnesi) mercek altına yatırılmalı ve ciddi biçimde analiz edilmeliydi.
Yenikapı'da ucuz kiralık araç ve kamyonetlerin "israf" diye sergilenmesiyle bugün altan alta gaz verilen "muhafazakarlar/dindarlar çok müsrif ve şatafat düşkünü" tezine dayalı sosyal medya patırtısı arasında bağ var.
Bir tür toplumsal ayrışma ve nifak noktalarını "mayalandırma" seansı...
Kirli planlar üzerinde ince ince çalışıyorlar.
O yüzden olup bitene "kaba" yaklaşmak yanlış olur.
Birkaç yerde çıkan "İsraf dediler, iki ay sonra Otokoç'la bir milyon tl'lik kiralık araç anlaşması yaptılar" haberleri bu tezgahları bozmaya yetmez.
Çünkü iş olgular üzerinden yürümüyor, zihinsel tasavvurlar ve hisler üzerinden yürüyor.

***

Sokakta yeniden büyük bir patırtı çıkarmayı becerirler mi?
Hayır!
Gezi'yi hakikaten mumla ararlar!
Çünkü bu kez karşılarında kırk yılda bir sokağa çıkan ama pir çıkan (Bkz. 15 Temmuz) hakiki halkı bulurlar.
Ama şimdi ne yapacaklar, derseniz?
Sol lafını yapar sadece, esas küreselcilerle göbek bağı olan sermayenin ne yapacağına bakmak gerek.
Halkı duygusal bakımdan yaralayacak işler oradan gelir. Mesela yeni "işsiz orduları" oluşturmaya kalkışırlarsa, şaşırmam.
Şunu bilelim; ekonomi asla sadece ekonomi değildir!