Türkiye’nin kararı: 20. yüzyıl mı 21. yüzyıl mı?
Geçen hafta bir yazımda bahsettim. Birinci Dünya Savaşı'nın yüzyıl sonrası içinden geçiyoruz. İki yıl önce savaşın başlayışının 100. yılını andık. Şimdi 1916'nın yüzüncü yılındayız.
1918'de bitişini de aynı şekilde anacağız.
Asıl konu buydu. Bu olguyu idrak edenlerle edemeyenler arasında cereyan etti savaş. Büyük devletlerin Osmanlı'nın hâkim olduğu OD bölgesine saldırışının ve onun elindeki toprakları almaya çalışmasının altındaki gerçek neden buydu.
19. yüzyılın bitip 20. yüzyılın başladığını idrak edenler ne yapıp yapıp OD masasından bir pay kaparken bu gerçeğe uyanamayanlar bütün gayretlerine rağmen o toprakları yitirdiler. Eğer daha farklı bir anlayış, öteden beri devam eden bir 'intibah', uyanış, söz konusu olsaydı, daha farklı davranılacak ve o topraklar bu ölçüde dramatik biçimde yitirilmeyecekti.
Şimdi 21. yüzyıldayız. Bu yüzyıl da geçen yüzyılda hazırlandı. Gerçi daha önceki çağlarla mukayese edilemeyecek ve sadece bu döneme özgü çok hacimli dönüşümler cereyan ediyorsa da, evet, 21. yüzyıl 20. yüzyılın çocuğudur.
Ama işin doğrusu budur.
Bu bakımdan Türkiye'nin OD'daki mücadelesi de Batı tarafından 20. yy başında belli bir konuma yerleştirilmiş bir Türkiye'nin yeni pozisyon alma uğraşısıdır. Türkiye, bu girdapta bir 20. yy ülkesi mi yoksa bir 21. yy ülkesi mi olduğuna/ olacağına karar verecektir. İşte bir gerçeğin bitip diğerinin henüz doğmadığı alacakaranlık anı budur, şimdiki halde.
OD sadece OD değildir. Bu böyle biline. Ama daha önemlisi, Musul'un bu gerçeğin mihenk taşı olduğudur. O daha da iyi bilinmesi gereken bir gerçektir.
Gerisi, Türkiye'nin kararına kalmıştır...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Sondan bir önceki’ yazı... (01.09.2017)
- Kasketten atlete... (30.08.2017)
- ‘Sol’dan ‘sos’a: Bir ayrışma ihtiyacı (28.08.2017)
- Türkiye’de Macron olmak... (25.08.2017)
- Kılıçdaroğlu aday olmazsa... (23.08.2017)
- Türkiye Avrupa’nın ortasında... (21.08.2017)
- Sıradan faşizm ve radikalizm ihtiyacı... (18.08.2017)
- Gecikmiş ırkçılık hayreti... (16.08.2017)
- Üniversite yerleştirmeleri üstüne... (14.08.2017)
- Bir tatil sonrası düşünceleri... (11.08.2017)