Cumartesi günü Kandilli Rasathanesi yaptığı düzeltmeyle aslında Kahramanmaraş'ta7 Şubat tarihindeüç büyük vebağımsız depremolduğunu ilan etti. Konudan çok anlamıyorum ama kavrayabildiğim kadarıyla o kadar olağanüstü bir felaket yaşadık ki, jeologlar bile şaşırmış durumda. İlk saatlerde iki bağımsız depremin ardı ardına olma ihtimalinin ne kadar düşük olduğunu anlatan jeologlar bile ikinci depremle şaşkın hale gelmişti. Şimdi sayı üçe çıktıysa sanırım çok daha büyük bir şaşkınlık yaşamak kaçınılmaz.
Bir yandan bu olup biteni anlamaya çalışırken bir yandan da toplumumuzda yapılan bilim tartışmalarını içim burkularak izliyorum. Neden mi? Maalesef bu tartışma da pek sağlıklı biçimde yapılmıyor da ondan.
Bilimle ilişkisi 50 yıl önce kesilmiş uzmanlarımız sırf otoritelerini pekiştirmek adına bilim sevici bir tavırla üsttenci bir dil kurmanın ötesine maalesef pek geçemiyorlar.
Hepsini kastetmiyorum tabii ki ama bazılarından öylesine vülgar ifadeler etrafa saçılıyor ki, insan üzülmeden edemiyor.
Bilim anlayışı bu kadar sorunlu olan bilim insanları bizi aydınlatıyormuş gibi yapıyorlar. Ama genelde kendi alanlarıyla ilgisi olmayan kısımlara dair yorumlar yapmaktan da kendilerini alamıyorlar. Jeolog inşaatanlatıyor. İnşaat mühendisisiyaset konuşuyor.Ardından da beylik laflarahapsoluyoruz. "Bilimçok önemli efendim"deyip bitiriyorlar.
Benim bu tür durumlar için geliştirdiğim bir kanı var. Bir uzman kendisine sorulan uzmanlık sorusu yerine başka alanlardan cevaplar veriyorsa aslında uzmanlığı sıkıntılıdır.
Ama hepsinden önce maalesef birçok kimse bilimin ne olduğunu bile anlamamış. Asıl ona yanarım. Bilimsel çalışmalar tabii ki bize bilgi sunar. Ancak bu bilgilerin şaşmaz ve yanılmaz olduğunu düşünenler varsa onlar lütfen bilim yapmayı bıraksın.
Depremin olacağını tabii ki jeologlar biliyor. Biz de biliyoruz. Onlar bizden farklı olarak nerede ve ne şiddette olacağına dair çok daha iyi tahmin yapabilirler. Ancak bu dikkat edin bunlar çoğunlukla tahminden ibarettir.
O nedenle bilimsel bir çalışmada ne kadar ilerlerseniz ilerleyin, kendinize bilimsel bulguları ne kadar rehber edinirseniz edinin, bilim mantığına göre yanılma ihtimaliniz çok yüksektir. Bunu bile hesaba katmadan bilim sevici bir tavırla konuşanlar o nedenle bana pek inandırıcı gelmiyor. Deprem meselesiyle mücadelenin çok basit bir işmiş gibi anlatılıyor olması bence işin ciddiyetini sulandıran ve gerçekten doğru düzgün araştırmalar yapılmasını da engelleyen bir tavır olabilir.
O nedenle naçizane tavsiyem tüm bilim adamlarına lütfen öncelikle dogmatik ifadeleri bir kenara bırakın da bu meseleyi çok daha sistematik bir biçimde milletin ve devletin önüne koyacak şekilde çalışın. Daha fazla faydanız olur.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.