Söz zaten milletin
Morallerini bozmak istemem ama çok feci bir iş yapmışlar. "Yeter söz milletin" sloganı son derece gerçekçi ve tam da zamanın ruhuna uygun bir slogandı. 1950'de çok büyük bir anlamı vardı. Ve Demokrat Parti'nin siyasetini tam anlamıyla yansıtıyordu.
İlk kez serbest seçimler yapılıyordu. CHP millet iradesine dayanmayan iktidarına karşı bir şanstı. On yıllar boyunca millet iradesi hiçe sayılmıştı. Milletin iradesi sandığa yansıyacak ve söz gerçekten millete geçecekti. Otoriter CHP yönetimi son bulacaktı. 14 Mayıs 1950 milletin CHP'ye ve onun keyfi idaresine sandıkta baş kaldırmasıydı. Slogan olarak da muhteşem bir fikirdi ama 1950'de ve CHP'ye karşı olduğu müddetçe.
Bugün ise iktidarda zaten milletin iradesi var. 1950'de CHP iktidarı yıkıldığında söz millete geçmişti. Ancak sözün millete geçmesinin yeterli olmadığını on yıllar bize öğretti. Söz milletteydi ama milletin iktidarları muktedir olamıyordu. CHP ve uzantıları milletin sözünü de iradesini hep küçümsedi. Sandıktan çıkan hükümetlerin üzerine vesayet mekanizmaları kurdu. Darbeler düzenledi.
AK Parti işte bu CHP zihniyeti ve uzantılarına karşı verilen bir mücadelenin son halidir. 14 Mayıs 1950'de Demokrat Parti'nin başlattığı millet iradesi yolculuğunu zirveye AK Parti taşıyabildi. Vesayet mekanizmalarını teker teker ortadan kaldırdı. Darbelere karşı direndi. Söz gerçekten milletin oldu.
CHP'nin arsızlığı ele alıp bunu bile kendine yontmaya çalışmasına bakmayın. Söz artık gerçekten milletin. O nedenle de CHP 14 Mayıs 1950'den bu yana doğru düzgün iktidar yüzü göremiyor. Milletin iradesinin hâkim olduğu bir ortamda CHP'nin esamisi okunmaz.
O nedenle AK Parti'nin yerinde olsam seçim kampanyasında "söz zaten milletin" ve "söz hala milletin" gibi sloganlar tercih ederdim. Çünkü demokrasi yolculuğumuzun başı Demokrat Parti zirvesi AK Parti'dir. Hepsi CHP'yle uğraşmak zorunda kalmıştır. CHP bu mücadelenin kötü adamıdır. Bu hikayede başka da rolü yoktur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)