HASAN BASRİ YALÇIN

Muhalefetin konforu

Dünyanın en zor işlerinden biri, tutarlı fikri olmayanlara laf anlatmaya çalışmaktır. Böylelerinin belli bir çizgisi olmadığı için fikirleri her yöne kolayca kayabilir. Daldan dala konarak anlamlı bir tartışmayı imkânsız hale getirir. Alakasız başlıklardan örnekler gösterir. Birbirine benzemeyen başlıkları mukayese etmeye kalkar. Sonunda her şey kördüğüme dönüşür.
Dahası iddiası ve tutarlı bir fikri olmayanın yanlış olma ihtimali de yoktur. O nedenle kendini hep haklı zannetmek gibi bir eğilim içerisinde olur. Bu tür durumlara karşı cevap üretmek kolay değildir. Ona ancak kendi bütüncül fikrinin ne olduğunu sorarak yanıt verebilirsiniz.
Bir örnekle anlatayım... Uluslararası ilişkiler alanının en merkezi yazarlarından biri Kenneth Waltz'tur. Waltz 1959'dan öldüğü 2013 yılına kadar kendince tutarlı bir teoriyi anlattı. Oynadığı merkezi rol nedeniyle iddiaları da her türlü eleştiriye uğradı. Bunların birçoğu Waltz'un eksiklerine farklı yönlerden işaret etti. Kimileri Waltz'u devletçi olarak eleştirdi. Kimileri de devleti göz ardı ettiğini söyledi. Böylesi farklı cephelerden eleştiri alan Waltz, uzun yıllar hep aynı şeyi söyledi. "Eleştirmek kolay da sizin fikriniz ne?" diye sordu. Her taraftan tutarsız ve sistemsiz saldırılara karşı belki de yapılacak tek şey buydu.
Muhalefet ile iktidarın siyasetlerini izleyince bunları düşünmekten kendimi alamıyorum. Bu ülkede iktidarın beğenin ya da beğenmeyin kendine has bir çizgisi var. Dış politika, güvenlik, ekonomi ve diğer alanlara dair Erdoğan'ın ne dediği ve ne yaptığı çok açıktır. Ama karşısındaki mesela CHP'nin dış politikasını tarif edemezsiniz. Tarif etseniz bile bunu ekonomi söylemiyle uyumlu hale getiremezsiniz. Ekonomisini anlasanız güvenlik politikasıyla ilişkilendiremezsiniz. En kötüsü bunlar bir tane de değil. En az altı tane var çizgisi ve konumu olmayan. Her birine tek tek yanıt vermezsiniz. Aslında böylesi bir yapıyla anlamlı bir diyalog bile kuramazsınız.
Bu tutarsızlık muhalefete sınırsız bir eleştiri şansı sunuyor. Canları çektiğinde terörle mücadeleden dem vurup canları çekmediğinde HDP'yi meşrulaştırma işine girebilir. Bugün soysal adaletten, yarın ekonomik liberalizmden yana olabilir. Keyfi isterse Mavi Vatan der, keyfi olmazsa Doğu Akdeniz'deki Türk donanmasını Avrupa'ya şikâyet eder. Uyuşturucuyla mücadele isterken "Devlet uyuşturucudan vergi alsın" bile diyebilir. Tek adam eleştirisi yaparken altılı vesayet mekanizması ister. Yani her istediği yerden sorumsuzca sallayabilir.
Ne kadar da konforlu değil mi? Tabii ki. Ama bir o kadar da sorunlu. Bu konfor nedeniyle de bir adım ileri gidemez. Çünkü seçmen bilir böylelerinin bir çizgisi olmadığını ve ülke yönetemeyeceğini. Sonuç olarak konforlu muhalefet yapanlar iktidar yüzü göremez.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.