İkili masa
Tabii ki bu yuvarlak masanın ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Hepsinin gönlü illaki bir şekilde alınacaktır. Ama işin şov kısmı bitti. Bundan sonra siyasetin gerçekleri konuşacak. Birlik, beraberlik görüntüsü de bir yere kadar. Masanın gerçek iki aktörü gerçek müzakereye başladı.
Gerçi bu süreci daha düzgün yürütmeleri mümkündü. Mesela, mesaj kaygısı gütmüyorlar ve samimi bir pazarlık yapıyorlarsa bunu gözlerden uzak ve resim vermeden yapabilirlerdi. Böylece hem diğer ortakları açıkta bırakmamış hem de kriz görüntüsü üretmemiş olurlardı. Bu haliyle hele de iki haftalık atışmaları düşününce tam bir kriz görüntüsü çıktı ortaya.
Üstüne üstlük toplantıdan sonra iki satır açıklama bile yapılmadı. Bu da toplumda gerçekten bir kriz olduğu ve görüşmede krizin çözülemediği anlamını doğurdu. Ama bu bile yönetilebilirdi. Gerçekten bir kriz varsa bile çıkışta bir yazılı açıklama yapılıp sıradan bir görüşme olduğu fikri yayılabilirdi. Ama iki taraf buna bile tenezzül etmedi. Süreci yönetmek bile istemiyormuş olmak aslında bir çeşit restleşme gibi duruyor. İki taraf da sanki açıklama yapma ihtiyacı bile duymuyor.
O nedenle ben gerçekten bir kriz olduğunu düşünüyorum. Toplantı talebinin Akşener'den geldiği kanaatindeyim. Zira Kılıçdaroğlu normal programını iptal etmek durumunda kaldı.
Yine görüşmede aktif olan tarafın Akşener olduğu anlaşılıyor. İyi Parti'den gelen ufak tefek sızıntılara bakılırsa, Akşener Saraçhane süreciyle ilgili şikâyetlerde bulunmuş. Kılıçdaroğlu'nun nasıl yanıt verdiğini tahmin etmek hiç zor değil. Muhtemelen yatıştırıcı konuşmuştur. Fakat pozisyonunu değiştirdiğini hiç sanmıyorum. Zira işler onun istediği gibi gidiyor.
Saraçhane çıkışı başarısız oldu ve Akşener zor durumda. Kılıçdaroğlu sessizce defansta kalsa bile yeter. Akşener'in daha fazla diretmesinin onu daha da zor durumda bırakacağını ama asla masayı terk edemeyeceğini düşünüyor. Bu şartlar altında çok da pozisyon değiştirmesine gerek yok.
O nedenle biz daha böyle çok ikili toplantı görebiliriz. Kriz çözülmüş falan değil. Aksine büyüyerek devam ediyor. Ama dediğim gibi, kimse masayı yıkan taraf da olmak istemiyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)