Herkes her şeyi istiyor
Şahsen bunca karmaşanın içinde en az sorun beklediğim taraf küçük partilerdi. Yaptıkları pazarlığın milletvekili sayısından ibaret olduğunu düşünüyordum. Öyle ya, bu partilerin ederine baktığınızda aralarında anketlerde yüzde biri geçen yok. Onların da pazarlık şansının bununla sınırlı kalacağını düşünmek doğaldır.
Ama tabii unutmamak lazım; biz dışarıdan bakınca normalde olanı ve olması gerekeni görüp söylüyoruz. Ama bu küçük partilerin genel başkanları, kendilerine bu "zayıf" rolü yakıştıramıyor olsalar gerek ağızları hayli kalabalık. Kendilerine bizim görebildiğimizden çok daha geniş bir rol ve anlam biçiyor gibiler. Masada bu dağınık görüntü devam ettikçe her biri kendini sanırım paha biçilmez gibi görmeye başladı. CHP ve İyi Parti anlaşamadığı müddetçe her iki tarafla da pazarlık yapabileceklerini düşünüyor olsalar gerek.
Özellikle Davutoğlu'nun hayallerinin sınırı yok gibi. Hem cumhurbaşkanı yardımcısı olacakmış hem de milletvekili. Kılıçdaroğlu'nun yerinde olsam, "Yetmez, bir de cumhurbaşkanlığını verelim" diye kafa bulurdum. İş ciddiye binerse de çekip gitmesini söyleyebilirdim. Ne de olsa oy desteği hesaba katılmayacak kadar küçük.
Şimdilik ses etmiyorlar ama bu iş böyle devam ederse ortalık karışacak gibi görünüyor. Masadakiler artık hırslarını saklayamaz hale geldiler. Temel Karamollaoğlu bile bu kervana katıldı. Cumhurbaşkanı adayını "oligarşik üst kurulun yönetmesi ve denetlemesi" gerektiğini açık açık söylüyor.
Gerçekten anlamaya çalışıyorum. Siyasetin gerçekliğinden bu kadar kopmuş olabilirler mi? Kendi güçlerini bu kadar abartmakta nasıl oluyor da sorun görmüyorlar? Vatandaşın önüne bir politbüro teklifiyle çıkmanın geri tepeceğini nasıl göremiyorlar? Veya cumhurbaşkanı seçilecek bir kimsenin kendilerine vereceği sözü tutacağına nasıl inanabiliyorlar? Belki ben çok yeteneksiz olabilirim.
Belki anlayamıyor olabilirim. Ama en azından topluma doğru dürüst bir izahat verseler de neye inandıklarını en azından benim gibi garibanlar da anlasa.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)