Bir gün önce Mourinho eksik oyunculardan 10 bir kişilik bir takım saydı. Sadece sakatlıklar değil, UEFA'ya bildirilen listenin de eksikleri vardı onların arasında. Nereden bakarsanız yanlış planlamanın eseri olan, genç Yusuf'u Lyon gibi sert maçta üçlü defansın önemlisi yapan maç geldi karşımıza. İlk yarıdaki "hükmün",ikinci 45'e taşınmaması, Mourinhotakımının bu seneki klasikyetersizliği aslında. Rakip baskı yaptı, pasla çıkamadılar, uzun oynadılar, onlar da kapıp topu tekrar geldiler üstlerine. Skorun beraberlikte kalması aslında iki takımın da istediği gibi. Bir kazaya uğramadan son maçta işi çözmek cepte kalsın modeli. Lyon'un planlarını İtalyan VAR hakemleri bozabilirdi. 31'de Kumbedi'nin sarı kartı için incelemeye bile gitmeyenler, 45'teNiakhate'ye çıkan kırmızı için hakemi çağırdılar. Roma'daİtalyan hakemlerdenşikayetçiolan Mourinho'nunkabusuKadıköy'de depeşini bırakmamıştı anlaşılan. Hamle şayısı da kısıtlıydı, Maximen ile bir nefes vermek istedi takıma. O kadar baskı yediler ki, ön taraf etkisiz eleman haline gelmişti. Sonrasında Dzeko ile birlikte Lyon'u yine geriye itip, maçı "gol arayışları" kısmına taşıdılar. İlk yarının müthiş tribünleri de takım gibi ikinci 45'te sessizdi. Onlar da umudun peşine heyecan taşıyarak kıpırdandılar. Defansif dikkat ve İrfan Can Eğribayat'ın kurtarışları Fenerbahçe'yi iddianın içinde tuttu. Mevcut şartlara, Lyon'un gücüne baktığımızda bir puan "iyidir" kısmında kaldık. Fred'in ayakta tuttuğu orta saha ile direndiler. r kısmı gümbürtüye gidecektir. Yine de kaybedilmemesigereken süreçti. Heyecan yapmadanakıllı kaldılar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.