Kadıköy'ün keyif gecesiydi. Tribünleri dolduranlar bir hafta önceki Galatasaraygalibiyetini, Göztepe maçıylakutlamak istediler. Takımın yakaladığı rüzgâr ile birlikte, sahada inandıkları oyuncuların olduğunu gördüler. Ama futbolda en 'kolay' görünenler,aslında en 'zor'dur.
Erken gelen golle birlikte, haftaların "sihirli değneği" etkisini kaybetti. Koşan-mücadele eden, planlayan, deneyen oyuncu grubu için, maç farklı bir hal aldı. En büyük hatanın içindeydiler; 'Nasıl olsa kazanırız…'
Mert Hakan'dan bir 'takım lideri' oluşturdular ama İrfan Can'ın'oyun liderliği' için mevcut kadroda rol yoktu. Pelkas'ı seçti İsmail Kartal… Sakatlanıp, çıkınca Mert Hakan bölgeye geldi. Süreçte Göztepe ilmik gibi ördü baskısını. İsmail hocanın rakibe çare bulan analizleri, bu kez kendi takımını kilitleyen oyunda işlemiyordu. Zor anları Altay'ın kurtarışlarıile atlatan, pozisyona giremediğigibi rakibine ikramları yapanFenerbahçe vardı sahada. Keyif gecesini, kötü oynama hakkı olarak kullandı oyuncular. Ne zaman ki; ikinci yarıhamleleri geldi, maçın yönü tekrardeğişti. Göztepe fizik güç olarak sınırını doldurdu, Arda, Valencia hamlesiyle tribünler de oyuna girdi. Taraftarın 'genç kalbi' Arda Güler'in sahnesi vardı artık. Adam eksilterek baskıdan çıktı, sıfıra inerek orta yaptı, penaltı pozisyonunu hazırladı, penaltıyı da attı.
Derbi sonrası 'Anka Kuşu' diye yazdım. Küllerinden öyle bir doğuyorlar ki, taraftarlarının 'sevgisiyle' harmanlanıyorlar. Yanlış tercihlerin,hesapta olmayan kayıpların tartışıldığıson 5 hafta süreci başladıFenerbahçeliler için... İsmail Kartal'ın 'keşke' dedirten emeklerine sağlık…
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.