İlk yarının özetinde iki takım da rakibin silahlarına "susturucu" takmıştı. O kadar dikkatli ve dengeli oynuyorlardı ki maçın tempo bulması mümkün olmadı. Çünkü kim tabela yaparsa,rakibi için kâbus başlayacaktı.
Sahaya çıkan Fenerbahçe takımının yaş ortalaması 26... Sosa'yı çıkarttığında 25... Tarihinin en genç takımı ile sahada ve ligin en organize takımına karşı oyun kurması gerekiyor. Önce İrfan Can organize etmeye çalışıyor takımı. Pelkas'ı da soktu ceza alanına. Ancak klasik son karar yanlışlarınada takıldılar. Direkten dönen topla başlanan ikinci yarıda, "kırılmaanı" Başakşehir için gerçekleşti. Defansa çarpan topla birlikte Fenerbahçe geriye düştü, Başakşehir takımı da "geriye" çekildi. Bundan sonrası için Emre Belözoğlu'nun planı hazır ve çalışılmış şekilde işlemeye başladı. Fenerbahçe adına ise "merkezi kapatan" rakibin dengesini bozmak adına kenarlara itilen, yüksek topa zorlanan görüntü ortaya çıktı. Ayağının tozuyla gelen Ozan Tufan'ın pas aklına güvenmek dışında şansları kalmadı.Takım geriye düştüğünde, daha yarım saat varken, sahip çıkması gereken tribünlerin yine "protestomoduna" geçmesiyle, sahadaki oyuncuların "yine mi" tereddütleri her pasa, her hamleye yansımaya başladı. Yapılan eleştirileri kabul edip, nasıl hiçbir şey yapmadıklarını kongre üyelerine açıklayan Ali Koç'un da şikâyet ettiği konuydu bu. Divan toplantısındataraftarına güven, umut mesajlarıvermek yerine, sürekli yardımisteyen bir başkanın, kaosa sürüklenentakımını seyretmeye başladık. İsmail Kartal'ın kafasında neler var bilmiyoruz. Ancak korumaya aldığı oyuncularına bakarsak, salı günkü Kayserispor maçını daha önemsediği sonucuna varabiliriz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.