Çok acayip şeyler olacak
Gökhan, Sosa ve Valencia sağ kanadı makine gibi işledi bu anlarda. Caner kornerlerde de ortaya çıktı, akın yönünün değiştiği dakikalarda. Pas atması gerekenlerde problem yoktu ama gol atması gerekenlerin bonkörlüğü ile gerilim başladı.
Ozan'ın golüyle maçın kararının verildiğini düşünürken, Tisserand'ın hamle zamanlamasındaki arızasını Podolski affetmedi. Kolay maç, yine zora girdi. Ardı ardına denediler bu andan sonra. Direklerden dönenleri mi yazalım, altıpastan auta gidenleri mi? Fenerbahçe "fırtına" olmaya karar vermiş, karabulutları Antalya cezaalanına çöktürmüştü. Her pozisyondan sonra "Nasıl kaçar, nasıl olmaz" saç-baş yolması karşımıza çıktı.
Rakip kaledeki "büyüyü" bozmak için Erol Bulut kulübeden "okunmuşları" gönderdi sahaya. En iyilerini; Sosa, Ozan ve Pelkas'ı aldı dışarıya, adı "gol" ile geçen yedeklerine yol verdi.
Maç böyle bitse "kızgın" Fenerbahçeli görmezdiniz ama "üzgün" taraftarları sayamazdınız. Perotti'nin, yılların tecrübe bonusuyla topu hamlelendirmesi, rakibinin gelişinden penaltıyı hesaplamasına şapka çıkartılır. Bu maçın getirdiği liderlik kadar, Fenerbahçe'nin takım olarak neler yapabileceğinin "dolu dolu" mesajını taşıdığını söyleyebiliriz. Daha çok çalışacak, daha az kaçıracaklar. Önemli çizgi; takım olarak bunu görmeleri, tüm şanssızlıklara, hakem yorumlarına rağmen kazanmayı başarmaları. Buzdağının sadece görünen tarafıydı Antalya deplasmanı. Çok acayip şeyler olacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Jose Mourinho’dan ‘special ikram’ (21.12.2024)
- Dzeko delikanlılık dersi verdi! (16.12.2024)
- Artık en güçlü rakibi taraftarı! (12.12.2024)
- Bu kadar kaçırırsan... (08.12.2024)
- Lig demini aldı (03.12.2024)
- Nefes aldılar (29.11.2024)
- Çok konuşulacak bir maç aslında (24.11.2024)
- Kerem’i kurtarma operasyonu! (20.11.2024)
- Duvara çarpmak (17.11.2024)
- Özür dilekçesi gibi bir galibiyet (11.11.2024)