Öyle zannediyorum ki Muharrem İnce kameralar önünde konuştuğunu unutuyor.
Olayı hatırlayalım. Olay, İnce'nin Avrupa Birliği büyükelçilerine verdiği davetle başlıyor.
İnce, geçen akşam katıldığı bir TV programında bu davetten bahsetti.
Sonra birden celallenip şunları söyledi:
"Erdoğan'ı yargılayacak mısın?
Hayır, benim Erdoğan'la ne işim olur."
İnce'nin bu sözlerinin üzerine bir gazeteci "bunu büyükelçiler mi sordu" dedi.
İnce de tamı tamına şunları söyledi.
"Anlatayım bakın, hayır. Onlar da sordu. Onlar da sordu..."
İnce sözlerinin devamında Türk yargısını eleştirdi ve kendisinin adil bir yargı kuracağını, bu yargının gerekirse kendisini de Erdoğan'ı da yargılayacağını ifade etti.
Buradan anlaşılacağı üzere Muharrem İnce AB büyükelçileriyle yaptığı toplantıda "seçilmeniz durumunda Erdoğan'ı yargılayacak mısınız" sorusuna muhatap olmuş.
O da önce hayır demiş, sonra yapıyı kuralım bakarız demiş!
Ama hikâye burada bitmiyor.
İnce'nin bu sözlerine kamuoyu haklı olarak tepki gösterdi.
İnce'nin bu soruyu soran büyükelçiye neden haddini bildirmediği sorgulandı.
Bunun üzerine İnce ertesi gün bir tivit attı ve inkâr yolunu seçti.
"AB Büyükelçileri ile yaptığımız görüşmede Büyükelçiler bana 'Erdoğan'ı yargılayacak mısınız' sorusunu sormadılar. Ben de bu sorunun sorulduğu yönünde bir söz söylemedim."
Oysa bu soru o toplantıda soruldu.
Bir kaynağımdan bu soruyu soranın Danimarka Büyükelçisi olduğunu öğrendim.
İnce kendisini düşürdüğü durumun farkına vardıktan sonra çark etmeye çalıştı.
Ancak o canlı yayında ettiği sözler de orada duruyor.
Her isteyen açıp bakabilir.
Bu mu dürüstlük?
**************
NEYMİŞ, İNCE GERİLİM SİYASETİ İSTEMİYORMUŞ!
İnce meydanlarda TRT'nin onu görmezden geldiğini, mitinglerini canlı yayınlamadığını söyleyip duruyor.
Peki biz bunu nereden öğreniyoruz?
TRT ekranlarından.
TRT, İnce'nin mitingini canlı yayınlarken İnce başlıyor serenada.
Üstelik bir değil, iki değil.
Bu durum sadece absürt de değil.
İnce meydanlardan TRT'yi hedef gösteriyor.
CHP'lileri TRT çalışanlarına, TRT programcılarına karşı kışkırtıyor.
Bir süredir hasbelkader TRT'de program yapıyorum.
İnce'nin bu söylemlerinden sonra sosyal medyadaki CHP hesaplarının nasıl vahşileştiğini, nasıl ağır hakaretlerle karşımıza çıktıklarını bizzat gözlemliyorum.
Neymiş, Muharrem İnce gerilim siyaseti yürütmeyecekmiş!
**************
"AKLIMA ESTİ DE..."
Bana soracak olursanız bu terkip Muharrem İnce'yi çok iyi anlatıyor.
İnce'nin bu kadar kısa sürede birbiriyle çelişen bu kadar söz söyleyebilmesinin altındaki gerekçe de bu.
Sürekli aklına bir şeyler esiyor.
Tartmadan, maliyetini hesap etmeden konuşuyor.
Sürekli olarak mavi boncuk dağıtıyor.
Zamansız zeminsiz söylemlerle seçmeni tavlamaya çalışıyor.
Gelgelelim bir kesime şirin görüneyim derken bir başka kesimin tepkisini çekiyor.
Sonra o tepkiyi ortadan kaldırmak için söylediklerini tevil ediyor. Yetmezse inkâr ediyor.
Sonuçta İnce de CHP siyasetinin içinde yetişmiş biri.
CHP siyasetinin en temel özelliği nedir?
Seçmeni, halkı akıl baliğ olmamış bir nesne olarak, dolayısıyla balık hafızalı olarak değerlendirmek.