24 Haziran’da neye karar vereceğiz?
Keşke. Fakat durum farklı. Türkiye'deki gayrı milli muhalefet ve dış güçler Erdoğan'ı indirmek için her yolu mubah görüyorlar. Elbette Türkiye'de iktidarı belirleyen millet iradesidir ve millet iradesi nasıl tecelli ederse ona herkesin saygı göstermesi gerekir. Gelgelelim gayrı milli muhalefet için millet iradesinin nasıl tecelli ettiği hiç önemli olmadı. Bugüne kadar sandıkta yaşadıkları her hezimet sonrası kendilerini değil, millet iradesini suçladılar.
Bazen millet iradesini aşağıladılar. Milletle "bidon kafalı", "göbeğini kaşıyan adam" diyerek hakaret ettiler. Bazen de seçimleri gayrı meşru göstermek için çırpındılar. Bundan birkaç yıl evvel "sandık demokrasisi" diye bir laf bile uydurdular. Güya "sandık demek demokrasi demek değil"miş. Yani millet iradesinin tecelli ettiği seçimler demokrasinin en zayıf halkasıymış.
2019 için de benzer bir süreç işletmekti niyetleri. Dış müdahalelerden beklentileri son derece yüksekti. Sadece propaganda desteğinden bahsetmiyorum. Türkiye'yi ekonomik olarak kıskaca almaya çalışacaklar, toplumsal alanı parçalamak, farklı toplumsal grupları karşı karşıya getirmek için uğraşacaklardı. Dertleri kaotik bir ortam yaratıp bunun sorumlusu olarak iktidarı göstermekti. Sonra geçmişte kullandıkları yöntemlerle bir kez daha Erdoğan'ı hedef alacaklardı.
Erken seçim kararı alındığında CHP'nin hiçbir hazırlığı yoktu. CHP bütün hazırlığını sokakları hareketlendirmeye, bir kalkışma ortamı oluşturmaya hasretmişti. Haziranı yeni bir Gezi kalkışması örgütleyebilecekleri bir ay olarak görüyorlardı. Hazırlıksız yakalandılar.
Öte yandan Cumhur karşıtı ittifak ne yapacak? Cevabı açık. Türkiye'yi yeniden Batı'nın uydusu haline getirmek için çabalayacak. Türkiye'nin bırakın küresel bir güç olma hedefine sahip çıkmayı, Türkiye'nin bir bölgesel güç olma rolünden de hızla uzaklaşmasını temin etmek isteyecek.
Biz seçim sürecinde iç politikadaki tartışmalara odaklansak da esas meselenin Türkiye'nin uluslararası konumuna ilişkin bir ayrışma olduğunun farkında olmamız gerekiyor. Cumhur karşıtı ittifakın Erdoğan karşıtlığının temelinde Erdoğan'ın Türkiye'nin uluslararası konumuna ilişkin vizyonunu geçersiz kılma hedefi var.
Evet, kim ne derse desin 24 Haziran'da Türkiye'nin bekasına, küresel siyasette hangi ligde yer alacağına ilişkin hayati bir karar vereceğiz. 24 Haziran'da neye karar vereceğiz?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Başkan Erdoğan’ın Afrika ziyareti (25.07.2018)
- Bu zulüm düzeni yıkılacak elbet (23.07.2018)
- İsrail’in tehlikeli oyunu (21.07.2018)
- Kendi sesimize kulak verelim, dış seslere değil (19.07.2018)
- Hesaplaşmamız sürmeli (18.07.2018)
- Kazanan 15 Temmuz ruhudur (16.07.2018)
- Irkçıları daha ne kadar koruyacaksınız? (14.07.2018)
- NATO’da ABD-Avrupa çekişmesi (12.07.2018)
- Başkan Erdoğan, El Muzaffer Daimen (11.07.2018)
- Kültürel alan da demokratikleşmeli (09.07.2018)