FAHRETTİN ALTUN

Var mı itirazı olan?

Türkiye düşmanlığı nasıl bir şey görün!
7 yıldır sözüm ona Esed rejimi aleyhinde yayınlar yapan Batı medyası dün tornistan yaptı.
Hep birlikte Esed rejimini alkışlayan yayınlar yaptılar.
The New York Times.
The Wall Street Journal.
Washington Times.
Bloomberg.
Times.
Independent.
Reuters.
Hepsi!
Hep birlikte Esed rejiminin "Kürtlerle anlaşıp Türkiye'yi kovacağını" yazdılar.
Farklı cümlelerle Esed rejiminin nasıl da doğru bir karar verdiğini duyurdular.
Washington Times, haberin başlığını "Suriyeli Kürtler ve Rejim Güçleri, Türk Güçlerini Afrin'den Atmak İçin Anlaştı" diye verdi.
Çıkan haberlerde sadece bu "anlaşma" dolayısıyla duyulan memnuniyet ve Esed rejimine duyulan minnet vurgulanmıyor.
Aynı zamanda bu "anlaşma" sonrasında Rusya'yla Türkiye'nin arasının açılma ihtimalinden de büyük bir keyifle söz ediliyor.
Halbuki ortada gerçekten böyle bir anlaşma var mı, bunu kimse sormuyor.
Yok.
Uluslararası haber ajansı diye Reuters'i izleyeceklerine Anadolu Ajansı'nı izleseler böyle bir anlaşma olmadığını da görecekler.
Hem diyelim böyle bir anlaşma yapıldı, bu Türkiye'yi durdurabilir mi?
Dert gerçeği yansıtmak değil ki.
Manipülasyon yapmak, PKK propagandasını her koşulda sürdürmek.
Bunun en açık örneğini yine dün The New York Times'ta gördük.
Gazete Suriye'deki YPG bölgelerini bir kez daha ululamış!
"Savaşta Ölenlerin Şan Kazandığı Suriye'nin Kürt Bölgesi" diye atmış haberin başlığını.
Ölen PKK'lı/YPG'li teröristler övülmüş haberde.
Ve bu teröristlerin nasıl terör örgütü tarafından kutsandığı anlatılmış.
Aynen alıntılıyorum: "Kuzey Suriye'deki her müzede onların portreleri var. İsimleri caddelere veriliyor, billboardlarda anılıyorlar. Onlar Kürtlerin Suriye'deki 6 yıllık ihtilafa dahil olmasıyla savaşta ölenler, onlar bilhassa SDG'nin Kürt birliklerindeki savaşçılar ve her yerdeler..." Onlar dediği PKK'lı teröristler...
Neyin ne olduğu çok açık.
Bütün bunların altında Türkiye düşmanlığı var.
Bu Türkiye düşmanlığını da Erdoğan düşmanlığı ile meşrulaştırmaya çalışıyorlar.
Burada da orada da bin kere söyledik.
"Erdoğan demek Türkiye demektir" dedik.
Erdoğan bu milletin taleplerini korkusuzca seslendirebildiği, bu milleti doğru temsil edebildiği için haklı ve güçlü.
İşte bu yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan dün bir kez daha büyük bir özgüvenle konuştu.
Ne dedi?
"Önümüzdeki günlerde çok daha hızlı şekilde Afrin şehir merkezinin kuşatmasına geçilecektir."
Var mı itirazı olan?
Vardır belki?
Peki bunun bir hükmü var mı?
Yok, hiçbir hükmü yok...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.