FETÖ’yü unutmuyoruz değil mi?
17-25 Aralık darbesini, 15 Temmuz işgal girişimini yaşamış bir millet olarak "FETÖ ile mücadelenin neresindeyiz" sorusunu sormadığımız hiçbir günümüz olamaz.
FETÖ bu milletin, bu devletin başlıca düşmanı. Bunun böyle olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz. Bugün Zeytin Dalı Harekâtı'nı yapabiliyorsak bu her şeyden önce 15 Temmuz sonrası devlette yapılan FETÖ temizliğiyle ilgili. Dahası bugün Afrin'de sadece PKK ile mücadele etmiyoruz.
Bugün FETÖ ABD başta olmak üzere Batı ülkelerinde Türkiye'yi yıpratmak için varını yoğunu seferber ediyor.
Bir yandan Özgür Suriye Ordusu ile ilgili yalanlar ortaya atıp Türkiye Cumhuriyeti devletini teröre destek veren ülke gibi göstermeye çalışıyor. Öte yandan Türkiye'yi işgalci bir güç gibi göstermeye, Afrin harekâtını PKK'ya karşı değil de Kürtlere karşı bir savaş gibi yansıtmaya uğraşıyorlar.
FETÖ bütün bunları sadece doğrudan kendilerine bağlı militanlar üzerinden yapmıyor, aynı zamanda Can Dündar gibi fonladığı isimler üzerinden de yapıyor.
FETÖcüler sırf bu ülkeye, bu millete zarar vermek için 1915 olaylarının yıldönümünü iple çekiyorlar. Nisanda "Ermeni soykırımı" safsatasının Batı ülkelerinde gündeme gelmesini, bunun üzerinden Türkiye'ye çeşitli yaptırımlar uygulanmasını temin etmeye çalışıyorlar.
Washington'da çalabildikleri her kapıyı çalıp Türkiye düşmanlığı yapıyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti devleti nasıl ülke içinde bu hainlerin inlerine girdiyse, ülke dışında da bu hainlerin inlerine girecek.
Girmek zorunda. PKK'nın da FETÖ'nün de uluslararası ayakları zayıflatılmadan bu istiklal mücadelesi başarıya ulaşamaz...
***
Tillerson ne yapmaya geliyor?
Bugün ABD Dışişleri Bakanı Tillerson Ankara'ya geliyor.
Keşke yararlı bir ziyaret olacağını söyleyebilsem. Ama daha önce de söylediğim gibi ben pek umutlu değilim.
Bana öyle geliyor ki Tillerson geldiğinde sözüm ona bize bazı havuçlar uzatacak. Öte yandan aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmeyecek.
Daha gelmeden "Afrin'deki gelişmeler Suriye'nin doğusunda DEAŞ'a karşı verdiğimiz mücadeleyi olumsuz etkiliyor" demiş. Eminim Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da kendisine Afrin'deki gelişmelerin yıllarca Türkiye'nin istikrarını, toplumsal barışını nasıl olumsuz etkilediğini anlatacak ve Türkiye'nin bu yoldan dönemeyeceğini muhatabına iletecektir...
***
Aymazlığın bu kadarı
Sırrı Süreyya Önder isimli HDP çalışanı "Türkiye'nin 3. büyük partisi kongre yaptı, hiçbir ulusal kanal canlı yayın yapmadı" diye sızlanmış.
Yazık... Aymazlığın, yüzsüzlüğün bu kadarı!
Güpegündüz Ankara'nın ortasında açıkça yaptıkları terör propagandasının hesabını nasıl vereceklerini düşünmüyorlar...
Türkiye'nin yekvücut halde PKK'ya karşı amansız bir mücadele verdiği bu dönemde bu yaptığımız vatan hainliğinden başka bir şey değil demiyorlar...
Ulusal kanallar bu ihaneti neden canlı yayınlamadı diye veryansın ediyorlar.
O zeytinyağı gibi üste çıktığınız günler geride kaldı sayın Önder! Bu Türkiye, öyle keyfinize göre PKK propagandası yapabileceğiniz, hele hele İmralı'dan Kandil'den aldığınız talimatlarla siyaset adı altında terör örgütüne yardım edebileceğiniz bir Türkiye değil.
O Türkiye geride kaldı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Başkan Erdoğan’ın Afrika ziyareti (25.07.2018)
- Bu zulüm düzeni yıkılacak elbet (23.07.2018)
- İsrail’in tehlikeli oyunu (21.07.2018)
- Kendi sesimize kulak verelim, dış seslere değil (19.07.2018)
- Hesaplaşmamız sürmeli (18.07.2018)
- Kazanan 15 Temmuz ruhudur (16.07.2018)
- Irkçıları daha ne kadar koruyacaksınız? (14.07.2018)
- NATO’da ABD-Avrupa çekişmesi (12.07.2018)
- Başkan Erdoğan, El Muzaffer Daimen (11.07.2018)
- Kültürel alan da demokratikleşmeli (09.07.2018)