Bu kumpas çökmüştür
15 Temmuz kumpası nasıl çöktüyse... Bu kumpas da çökmüştür.
ABD'nin bir şehrinde kurulan sanal mahkeme üzerinden Türkiye'de yönetim değişikliği meydana getirmek isteyenlerin foyası ortaya çıktı.
Aslı astarı olmayan suçlamalar üzerinden Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak isteyenler açığa düştü.
Türkiye'yi uluslararası sistemin dışına itmek, Türkiye'de bir ekonomik kriz ortamı oluşturmak ve 15 Temmuz işgal girişimindeki gerçek failleri gizlemek için bu dava kullanılmak istendi.
Hain bir müdahale planıydı, boşa çıktı.
Daha doğrusu, bu ülkenin vatanseverleri tarafından elbirliğiyle boşa çıkarıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın netliği, kararlı duruşu bir kez daha galip geldi.
Politika avcılığının sahici siyaset karşısındaki çaresizliği tescillenmiş oldu.
Haklarını vermek lazım, çok çalıştılar.
Batı medyasının önde gelen temsilcileri neredeyse 1 yıldır her gün bu dava hakkında yazdılar.
Bu davada Cumhurbaşkanı Erdoğan yargılanacakmış gibi bir hava estirdiler.
"Hele bir Zarrab konuşsun Türkiye'de yer yerinden oynayacak" diye propaganda yaptılar.
İçeride "muhalif medya" içten içe, inceden inceye bu propagandaya destek verdi.
Eh, onlar da umutlandılar tabii.
En çok umutlanan FETÖ oldu.
FETÖ bu dava üzerinden kendisini aklamayı umdu. Bir yandan Türkiye'de dengeler değişecek, Erdoğan yıpranacak, öte yandan FETÖ geçmişteki ihanetlerini unutturacaktı.
Olmadı!
Peki ya CHP'ye ne demeli? CHP, beklediği o dış müdahalenin nihayet geldiğini düşündü.
O sihirli dokunuş bu olmalıydı.
Mesela ne diyor CHP genel başkan yardımcısı Erdal Aksünger?
Bu dava dolayısıyla Türkiye uluslararası yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir.
Evrensel isimli bir sol örgüt yayınına verdiği mülakatta söylüyor bunu CHP yöneticisi. Hakikat değil, bir temenni, dahası bir proje.
Kötü, başarısız bir proje. Fakat CHP bu dava ile birlikte Türkiye ekonomisinin krize gireceğine, AK Parti'nin bölüneceğine kendisini o kadar inandırdı ki!
Bu sanal dava başlar başlamaz FETÖ'den tedarik ettiği uydurma belgelerle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, ailesine, yakınlarına asılsız suçlamalarda bulundu.
CHP yalan dolan belgelerle yürüttüğü sistematik iftira kampanyasını sürdürüyor, sürdürecek.
Sürdürsün. Artık bir hükmü yok.
Kamuoyu da piyasa da bu oyunu gördü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 17-25 Aralık kumpasını nasıl tane tane anlattıysa, bu kumpası da net biçimde anlattı.
Hep birlikte, birden çıplak gerçekle karşı karşıya kaldık.
ABD'nin elinde esir bir müfteri serbest kalabilmek için yalan ifade veriyor.
Bu davadan herhangi bir kurumumuza verilebilecek bir zarar da, ceza da yok.
Bir Hürriyet gazetesi yazarı "dağ fare doğurdu" diyor.
Bir hafta önce öyle demiyordu, umutlu bir bekleyiş içindeydi. Halbuki ne şimdi, ne bir hafta önce, ne de bir yıl önce ortada bir dağ vardı.
Çöplerden oluşmuş bir yığındı söz konusu olan. Yavaş yavaş toplanıyor, ortalık temizleniyor...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Başkan Erdoğan’ın Afrika ziyareti (25.07.2018)
- Bu zulüm düzeni yıkılacak elbet (23.07.2018)
- İsrail’in tehlikeli oyunu (21.07.2018)
- Kendi sesimize kulak verelim, dış seslere değil (19.07.2018)
- Hesaplaşmamız sürmeli (18.07.2018)
- Kazanan 15 Temmuz ruhudur (16.07.2018)
- Irkçıları daha ne kadar koruyacaksınız? (14.07.2018)
- NATO’da ABD-Avrupa çekişmesi (12.07.2018)
- Başkan Erdoğan, El Muzaffer Daimen (11.07.2018)
- Kültürel alan da demokratikleşmeli (09.07.2018)