New York'ta geçirdiğimiz yoğun günlerin ardından nihayet dün yurda döndük. Cumhurbaşkanı Erdoğan New York'tan ayrılmadan hemen önce ABD Başkanı Donald Trump'la görüştü ve Türk-ABD ilişkilerini zora sokan hususlarla ilgili bir kez daha kararlı duruşunu ortaya koydu.
Erdoğan-Trump görüşmesi beklendiği üzere Suriye ve Irak merkezli bir görüşme oldu. ABD'nin Suriye'de YPG'ye verdiği desteği bir kez daha eleştirdi Erdoğan. Bu desteğin bölgeye vereceği zararları dile getirdi. Suriye'nin toprak bütünlüğüne vurgu yaptı. Hiç kuşkusuz görüşmenin en sıcak başlığı Kuzey Irak'ta gerçekleştirilecek referandumdu. Trump, Erdoğan'a bu referanduma kati surette karşı olduklarını belirtti. Erdoğan, Irak'ın toprak bütünlüğünün ortadan kalkmasının bölgede çok daha derin çatlakları ve çatışmaları beraberinde getireceğini ifade etti. Erdoğan ayrıca referandum adımının atılması halinde Kuzey Irak yönetimine dönük çok ağır yaptırımlarda ve müdahalelerde bulunacağının sinyallerini verdi.
Elbette görüşmede Erdoğan FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'in iadesi konusunu, Trump da İzmir'de tutuklanan Andrew Brunson isimli "papaz"ın iadesi konusunu gündeme getirdi. Trump, ABD'nin Gülen'i niçin iade etmediği ile ilgili bir gerekçe sunamadı. Erdoğan ise Trump'a Brunson'un durumunun yargıya intikal ettiği, dolayısıyla şu aşamada iadenin söz konusu olamayacağını bildirdi.
Bir de öyle anlaşılıyor ki birilerinin yeri göğü inletip engellemeye çalıştığı S-400 füze alımı konusu görüşmede hiç gündeme gelmedi. Çok ilginç, değil mi?
Aradaki anlaşmazlık noktalarına rağmen her iki devlet başkanının diyalog kanallarının açık olması ve ihtilaflar üzerine konuşabiliyor olması son derece değerli. "Erdoğansız Türkiye" projesine hizmet eden sağdan soldan bir kısım zevat bu diyalog kanalını kapatmak için her türlü fitneye, fesada başvuruyor. Bu diyalogu etkisiz göstermek, değersizleştirmek için çabalıyor. Oysa defalarca söylediğim gibi iki devlet başkanının arasındaki bu etkileşim imkânı Türkiye'de gayrı milli muhalefetin, ABD'de müesses nizamın manipülasyon alanını daraltacaktır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.