Kemal Bey ve avanesi yine neden medet umuyor?
Hürriyet'in "Karargâh Rahatsız" haberini basit, rastgele yapılmış bir haber olarak göremeyiz. Üzerini sessiz sedasız örtemeyiz. Hürriyet geri adım attıktan sonra bile, çarşamba günü yine birinci sayfadan darbe kışkırtıcılığı yaptı. Adi bir karikatürle adeta "ordu göreve" demiş oldu!
Öte yandan bu yayınları bir "muhtıra" gibi görenlere de katılmıyorum. Kim, kime muhtıra veriyor? 15 Temmuz'da milletin ortaya koyduğu direnç, sadece FETÖ'ye karşı değil, bütün demokrasi karşıtı güçlere, bütün işgalcilere ve darbecilere karşıydı.
Millet, 15 Temmuz'u nasıl bir işgal girişimi olarak gördüyse, halihazırda Türkiye'de istikrarı tehlikeye atacak, herhangi bir olağanüstü müdahaleyi de doğrudan yabancı güçlerin ülkemize müdahalesi olarak görür. Türkiye'yi Suriyelileştirme projesinin bir parçası olarak değerlendirir.
Sözün özü, ortada asker cenahından gelen bir muhtıra yok! Diğer yandan bütün bu haberleri Aydın Doğan'ın yargıdaki davalarına karşı bir koz olarak kullandığını söylemek de olayın sadece bir kısmını izah eder.
Karşımızda askeri kışkırtmaya dönük sistematik bir girişim var. Ve bu girişim devam ediyor. Bu alçakça girişimin de kökü dışarıda, içeride değil. Burada bu manşetleri atanlar sadece taşeronlar.
Dışarıdakiler kimler? Obama döneminde Türkiye'ye karşı yıpratma savaşı yürüten güçler kimlerse onlar! ABD'de ve Avrupa'da varlık gösteren şer odakları. Gelgelelim şu anda kendilerine hayırları yok.
Vazgeçiyorlar mı? Geçmiyorlar. Eski usul yıpratma savaşı vermeye çalışıyorlar. Türkiye'nin, R. Tayyip Erdoğan liderliğinde Suriye'de bozduğu oyun canlarını fena halde sıkıyor. Hem TSK'yı yıpratmak, hem de siyasi iradeyi zaafa uğratmak istiyorlar. Türkiye'yi kendi içine kapatıp, onu işgale açık hale getirmek için çabalıyorlar.
Buradan bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu çabalar beyhude çabalar. Türkiye, artık 10 bin kilometre öteden bir düğmeye basıldığında darbe organize edilebilecek bir ülke değil.
Türkiye'de 15 Temmuz'la birlikte millet ve devlet arasında kurulan o güçlü bağ ve ortaya çıkan milli seferberlik havası bu ülkenin istiklalinin teminatı.
Bu millet 16 Nisan'da ne tür bir imkânla karşı karşıya kalacağını çok iyi biliyor. Referandumdan evet çıktığında medyadan bürokrasiye kadar hemen her alanda vesayetçiler tasfiye olacak. Darbe zihniyeti tarihin çöp sepetine atılacak. Türkiye'nin hükümet sistemi krizi çözülecek, siyasal istikrarı teminat altına alınacak, güçlü liderlik kurumsallaşacak. Enerjimizi bütünüyle büyümeye, refaha, uluslararası işbirliklerine ve demokrasi kalitemizi artırmaya hasretme imkânımız olacak.
Son olarak bir noktaya dikkatinizi çekmek isterim. Geçtiğimiz pazar gününden bu yana CHP pek bir sessiz. Hiç düşündünüz mü, neden acaba? Kemal Bey, yine bir şeylerden mi medet umuyor, ne dersiniz?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Başkan Erdoğan’ın Afrika ziyareti (25.07.2018)
- Bu zulüm düzeni yıkılacak elbet (23.07.2018)
- İsrail’in tehlikeli oyunu (21.07.2018)
- Kendi sesimize kulak verelim, dış seslere değil (19.07.2018)
- Hesaplaşmamız sürmeli (18.07.2018)
- Kazanan 15 Temmuz ruhudur (16.07.2018)
- Irkçıları daha ne kadar koruyacaksınız? (14.07.2018)
- NATO’da ABD-Avrupa çekişmesi (12.07.2018)
- Başkan Erdoğan, El Muzaffer Daimen (11.07.2018)
- Kültürel alan da demokratikleşmeli (09.07.2018)