Yalan mı? Teröristler ‘hayır’ demiyor mu?
Terör örgütleri, Türkiye'nin düşmanları bu ülkenin yeni bir hükümet sistemine kavuşmasını istemiyor. Zira bu terör örgütleri yeni ortamda kendi alanlarının çok daha fazla daralacağını düşünüyorlar. Bu yönüyle Cumhurbaşkanlığı sistemi teröre karşı çok daha etkin bir mücadeleyi yürütebilecek bir sistem inşa etmek anlamına da geliyor.
Başbakan'ın "FETÖ, PKK hayır dediği için biz evet diyoruz" sözü üzerine şer şebekesi derhal kampanyaya başladı. "Referandumda hayır oyu kullanacak olanların dışlandığı"ndan, "toplumun bir kesiminin diğer bir kesimine karşı kışkırtıldığı"ndan söz edildi.
CHP de derhal devreye girdi. Özgür Özel bu söylemin evet kampanyasının acziyetini gösterdiğini söyledi. Başbakan Yıldırım da grup toplantısında "biz cevabı muhataplarından beklerken cevap CHP'den geldi" diye lafı gediğine koydu.
Elbette bu hamleleriyle CHP bizi şaşırtmıyor. Terör örgütlerinin içinde yer aldığı gayrı milli bloğun organik bir parçasına dönüşen yeni CHP'den söz ediyoruz.
Şunu sormak hakkımız. Nasıl oluyor da terör örgütleriyle aynı "siyasi pozisyon"da yer almak sorun olmuyor da, bunu ifade etmek sorun oluyor? Sanki başbakan "hayır diyenler teröristtir" diyor. Lafı doğru yerinden anlamak icap eder. "Teröristler hayır diyor" diyor. Yalan mı?
Bir başka husus da "hayır" propagandası yapan siyasi koalisyonun gayrı meşru aktörlerden oluşması. Referandumda "evet" denmesi gerektiğini savunan siyasi cephe ise meşru siyasi aktörlerden müteşekkil bir yapı.
Giderek sertleşen, belirsizliklerle dolu bir küresel siyaset ortamıyla karşı karşıya olduğumuz konusunda sanıyorum hiç kimsenin şüphesi kalmadı. İçinde bulunduğumuz coğrafyanın hali de malum.
Bu ortamda meşruiyetini halktan alan, halka hesap veren, hızlı karar alabilen güçlü bir hükümet sistemi Türkiye'nin vazgeçilmez sermayelerinden biri olacak. Bu yönüyle Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye'nin bekası ve mukadderatıyla ilgili bir mesele.
Diğer taraftan yeni sistemle birlikte Türkiye'de Batıcı elitlerin devlet eliyle yıllar yılı halkın aleyhine sürdürdükleri baskıcı politikalar için hiçbir zemin kalmayacak. Şer şebekesinin derdi buna mani olmak. Yeni hükümet sistemiyle birlikte 2002'den bu yana oluşan siyasi birikim kurumsallaşmış, millet iradesinin merkezinde yer aldığı bir yeni siyasal ortam inşa edilmiş olacak. Millete rağmen değil, milletin iradesi ve desteğiyle elbette...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Başkan Erdoğan’ın Afrika ziyareti (25.07.2018)
- Bu zulüm düzeni yıkılacak elbet (23.07.2018)
- İsrail’in tehlikeli oyunu (21.07.2018)
- Kendi sesimize kulak verelim, dış seslere değil (19.07.2018)
- Hesaplaşmamız sürmeli (18.07.2018)
- Kazanan 15 Temmuz ruhudur (16.07.2018)
- Irkçıları daha ne kadar koruyacaksınız? (14.07.2018)
- NATO’da ABD-Avrupa çekişmesi (12.07.2018)
- Başkan Erdoğan, El Muzaffer Daimen (11.07.2018)
- Kültürel alan da demokratikleşmeli (09.07.2018)