Bozacının şahidi şıracı!
Her fırsatta Fetullah Gülen adlı teröristten bahsedip, "tanırım, iyi çocuktur" diye kampanya yapıyor.
Bozacının şahidi şıracı!
En son oturmuş bir yazı döşenmiş Huffington Post gazetesine.
"Erdoğan'a karşı düzenlenen darbenin arkasında Gülen olduğuna inanmıyorum" demiş.
Adam CIA'yi yönetmiş beyler, bir şeye "inanmıyorum" diyorsa o şey hiç olmamış demektir.
Aynı kararlılıkla "hizmet hareketi terörist bir yapılanma değildir" diye de buyurmuş Mistır Fuller!
Bizi aptal yerine koyarcasına kaç gündür "kanıt" deyip duruyorsunuz.
Dönün bakın darbeci teröristlerin ifadelerine.
Bir bir çözülüyorlar.
Genelkurmay başkanını kendi taraflarına çekmek için ona ne teklif ediyorlar?
"Seni Hocamızla görüştürelim!"
Pabucumun hocası!
Yapılanmanın nasıl oluştuğu, işlediği, darbe planlarını ne şekilde yaptıkları ve nasıl harekete geçtikleri bir bir aydınlanıyor.
Bu kanlı darbe girişiminin de, bu darbe girişimine yeltenen terör örgütünün de tepesinde Fuller'ın CIA için kullanıma açtığı ve arkalamaya devam ettiği Fetullah Gülen var.
Şecaat arz ederken sirkatin söylemiş bir zamanların anlı şanlı CIA yöneticisi.
Kendisini de, kullanışlı teröristini de ele vermiş.
"FETÖ bir CIA projesidir" önermesine taze kan pompalamış.
Gözümüzün önünde cereyan eden seri cinayetler için "kanıt da kanıt" diye feveran eden Fuller, bize güya iki karşıt "kanıt" sunmuş.
Bir, Gülen için devlet her şeyin önündeymiş.
İki, Gülen devlet yıpranmasın diye 1980 darbesini bile desteklemiş.
Durmuş saat günde 2 kez doğruyu gösterirdi değil mi?
Bu durmuş saat de tam iki kez doğruya işaret etmiş.
"Gülen için devlet her şeyin önündedir", doğru.
Onu ele geçirmek için yapmadığı ahlaksızlık, madrabazlık, domuzluk kalmadı.
Allahın adını kullanıp bir terör örgütü bile kurdu.
Ve evet, Gülen 12 Eylül'ü destekledi.
28 Şubat'ı da destekledi.
Darbeci zihniyete aşinaydı ve yeni bir darbeye kendisi liderlik etti.
Çok şükür ki çuvalladı.
Fakat aklı evvel seçe seçe kendisine mankafa bir fanatik seçmiş.
Fuller aslında, CIA içindeki bir grup gibi hâlâ bu eşkıyanın yarayışlı bir araç olduğuna Amerikalıları ikna etmeye uğraşıyor.
Tam da bu gerekçeyle Fetullah'ın adıyla, Fuller'ın aklıyla New York Times'a bir yazı yazılıyor.
Fetullah'ın ağzından "Batılı demokrasilerin ılımlı Müslümanlara ihtiyaç duyduğu bir dönemde, 'hizmet' içindeki ben ve arkadaşlarım Batının yanında yer aldık" deniyor.
Ve "kullanın bizi, daha çok kullanın" diye diller dökülüyor.
Tam da "biz bu manyağın yükünü niye üstleniyoruz" diye soran, "Türkiye ile bu fanatik yüzünden mi aramızı bozacağız" diye söylenenlerin sayısının arttığı bir ortamda söyleniyor bu sözler.
Yeni bir düzenin, kendi lehlerine bir siyasi ortamın inşası için kullandılar bu yapıyı.
Ancak açığa çıktılar.
Suçüstü yakalandılar.
Hiç beklemedikleri bir şey oldu.
Türkiye ayağa kalktı.
Millet bu operasyonu, bu alçak planı gördü ve müdahale etti.
Bu yapıyla olsa olsa düzeni aksatabilirler.
Frekans bozabilir, kaos çıkarmaya çalışabilirler.
Bu da kolay kolay cesaret edebilecekleri bir şey değil.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Başkan Erdoğan’ın Afrika ziyareti (25.07.2018)
- Bu zulüm düzeni yıkılacak elbet (23.07.2018)
- İsrail’in tehlikeli oyunu (21.07.2018)
- Kendi sesimize kulak verelim, dış seslere değil (19.07.2018)
- Hesaplaşmamız sürmeli (18.07.2018)
- Kazanan 15 Temmuz ruhudur (16.07.2018)
- Irkçıları daha ne kadar koruyacaksınız? (14.07.2018)
- NATO’da ABD-Avrupa çekişmesi (12.07.2018)
- Başkan Erdoğan, El Muzaffer Daimen (11.07.2018)
- Kültürel alan da demokratikleşmeli (09.07.2018)