İzmir marşıyla geldiler, PKK marşıyla gidiyorlar
Meclis'te dokunulmazlıkların kaldırılmasının görüşüldüğü Anayasa Komisyonu'nda hem kavga çıkarttılar, hem de sonra "linç edildik" diye ağlaştılar.
En son masanın üzerinden AK Partili vekillerin üstüne uçmaya çalışan İdris Baluken, "linç girişimi esnasında omuzumda çıkık oldu" diye tivit attı.
HDP'li vekiller komisyon görüşmelerini terörize ettikten sonra Meclis'i terk ettiler.
Önce "Yaşasın Önder Apo" sloganı attılar.
Ardından "Kürdistan Devrim Marşı" adını verdikleri PKK marşını okudular.
Marşta geçen ifadeler HDP zihniyetini birebir ele veriyor.
"Devrim çarkı..."
"Proletaryanın değirmeni..."
"Sömürücü ve uşakları..."
"Dağların kalbi..."
"Partizanların sesi..."
"Ayaklandılar..."
"Kürdistan'a hayat verdiler..."
"Şehitlerin kanı..."
"Kızıl bayraklar..."
"İşçi Partisi (PKK) önderimizdir!"
Bu görüntü bile HDP'lilerin PKK terör örgütüne verdikleri desteğin kanıtıdır.
Amaç, dokunulmazlıkların kaldırılması sürecini yavaşlatmak.
Bu süreçte bir yandan da bir mağduriyet görüntüsü oluşturmak istiyorlar.
Bunun bir nedeni içeride kaybettikleri kitle desteğini yeniden kazanmak.
Bir diğer nedeni de Türkiye üzerinde uluslararası aktörlerin baskı kurmasını temin etmek.
Belki bu süreçte AK Parti içinden bazılarının zaman zaman dillendirdikleri "gelin biz bu işten vazgeçelim" tezinin bir karşılık bulmasını bekliyorlar.
Kim bilir?
Oysa temmuzda HDP'nin operatörü Selahattin Bey, "Dokunulmazlık mı diyorsunuz? 80 milletvekili arkadaşımla birlikte, yarın dokunulmazlıklarımızın kaldırılması için dilekçe veriyoruz parlamentoya. Siz var mısınız? Haydi bakalım siz korkmuyorsanız dokunulmazlıklarınızı hep birlikte kaldıralım" diyordu.
O zamanki vekillerinin birçoğunu 1 Kasım seçimlerinde kaybetti HDP.
İşler ciddiye binince bu kez, dokunulmazlıklar kalkarsa bize "kendi kaderimizi tayin hakkı" doğar diye propaganda yapıyorlar.
Ayrılıkçı ideolojilerini ve gündemlerini açık ediyorlar.
CHP'NİN STRATEJİK HAMLESİ
HDP'nin stratejisi var da CHP'nin yok mu?
Hafta sonu 25 tane "aydın"la buluşmuş Kemal Kılıçdaroğlu.
Ne hikmetse, "entelektüel duruş"larını son dönemlerde paralel yapıdan ve HDP'den (siz onu PKK diye okumaya devam edin) yana koyan "aydın"lar davet edilmiş toplantıya.
Toplantıya katılanlar kıyasıya Kılıçdaroğlu'nun "dokunulmazlıkların kaldırılması konusundaki tavrı"nı eleştirmiş.
CHP'nin "ana muhalefet partisi olarak daha cesur adımlar atması gerektiği" tavsiyesinde bulunmuşlar.
"HDP köşeye sıkıştırıldığı"ndan, "sesini çıkarabilecek tek siyasi parti"nin CHP olduğundan bahsetmişler.
Teklifin yasalaşması durumunda HDP'yi yalnız bırakmamaları gerektiğinden dem vurmuşlar.
Peki Kılıçdaroğlu nasıl mukabelede bulunmuş.
Yüreklerini soğutmuş bu "seçkin" topluluğun.
Destek görüntüsünün bir "siyasi hamle" olduğunu, teklifin "yasalaşmasını beklemedikleri"ni söylemiş.
Stratejiler, stratejiler..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Başkan Erdoğan’ın Afrika ziyareti (25.07.2018)
- Bu zulüm düzeni yıkılacak elbet (23.07.2018)
- İsrail’in tehlikeli oyunu (21.07.2018)
- Kendi sesimize kulak verelim, dış seslere değil (19.07.2018)
- Hesaplaşmamız sürmeli (18.07.2018)
- Kazanan 15 Temmuz ruhudur (16.07.2018)
- Irkçıları daha ne kadar koruyacaksınız? (14.07.2018)
- NATO’da ABD-Avrupa çekişmesi (12.07.2018)
- Başkan Erdoğan, El Muzaffer Daimen (11.07.2018)
- Kültürel alan da demokratikleşmeli (09.07.2018)