Biri bunları toplasın
Emir üzere, özgür iradelerini kullanıp ettikleri ezberi okuyorlardı. Yaşadıkları yenilgi hali hem morallerini çökertmiş, hem de ayarlarını bozmuş.
Yıllarca tepelerindeki zat, bunlara üfürdü durdu. Yok kendisine "üfürükçü" demedim. Öyle dersem iltifat etmiş olurum.
Bu zat, hezeyanlarını "insanlığı kurtaracak fikirler" diye üfürüyor. Ne var ki bir süredir kendi derdine düşmüş, pek üfüremiyor.
Misal, bu yapının maruf simalarından bazıları, "madem ittifak kurduk, tam kuralım" deyip "laik kesim"e şirin gözükmeye çalışıyor. Kamuoyu önünde "şu dini terminolojiyi bir kenara bırakalım" diyor. Bazıları ise bunu "aşağılık kompleksi" olarak etiketliyor, "dinden gayrı sömürecek neyimiz var" edasıyla bu öneriye karşı çıkıyor.
Kimisi çıkıp sempati toplamak namına "Ergenekon'da hata yaptık" diyor.
Öbürleri "kafayı mı yedin bunu dersek bizi küllüm göçertirler" deyiveriyor.
Bazıları HDP ile yakınlaşmaktan, Kürt fobisinden ve hatta KCK davalarından dolayı özür dilemekten bahsediyor.
Ötekiler bu lafların "hapisteki yiğitleri inciteceği"nden. Kimi paralel yapı mensupları, içinde bulundukları o habis yapıyı "Yahudi Cemaati"ne benzetiyorlar.
O yapının "Yahudi Cemaati" gibi, eğitimli ve zengin insanları bünyesinde barındırdığını, dolayısıyla özgül ağırlığının çok fazla olduğunu iddia ediyorlar.
Bazıları ise buna karşı çıkıyor "ne yapıyorsun, ne güzel İsrail üzerinden hükümete yükleniyorduk" diyorlar. Bu "Yahudi cemaati" benzetmesini insanlara nasıl izah edeceklerini sorguluyorlar.
Hep bir ağızdan aynı teranelerle bu millete operasyon yaptılar. Ne millet ne tarih ne devlet onları affedecek.
Hâlâ, bütün arsızlıklarını takınıp bizlere "yargılanacaksınız" diye tehditler savuruyorlar. Ortada bir örgüt ve bu örgütün "kamuoyu önderleri" var. Ve bu "önderler" bu memleketin en temel meselelerinde bile birbirlerine karşıtlık içindeler.
Bunun bir nedeni bu memlekete tepeden bakmaları. Memlekete yabancı olmaları. Bir nedeni de omurgasızlıkları.
Bu yaşadıkları teşevvüşün en temel nedeni ilkesizlikleri, tepelerindeki zatın yıllar yılı her kılığa girmesi.
Paralel yapının maruf tipleri, açık ve net biçimde "halkı aşağılama seansları" yapıyorlar. Halka "bidon kafalı" deme noktasına geldiler.
Açıkça "bu halk iflah olmaz" diyorlar. Halkı "Allah'ın gazabı"yla korkutuyorlar.
Halkın toplu olarak hipnoz edildiğinden bahsediyorlar. Halka "devletin kara propagandası altındaki cahil sürüsü" diye hakaret ediyorlar.
Bam tellerine basıldığında nasıl da bütün yüzleri çıktı piyasaya.
Daha da çıkacak...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Başkan Erdoğan’ın Afrika ziyareti (25.07.2018)
- Bu zulüm düzeni yıkılacak elbet (23.07.2018)
- İsrail’in tehlikeli oyunu (21.07.2018)
- Kendi sesimize kulak verelim, dış seslere değil (19.07.2018)
- Hesaplaşmamız sürmeli (18.07.2018)
- Kazanan 15 Temmuz ruhudur (16.07.2018)
- Irkçıları daha ne kadar koruyacaksınız? (14.07.2018)
- NATO’da ABD-Avrupa çekişmesi (12.07.2018)
- Başkan Erdoğan, El Muzaffer Daimen (11.07.2018)
- Kültürel alan da demokratikleşmeli (09.07.2018)