FAHRETTİN ALTUN

Tanıdığım Hasan Karakaya

Hasan Karakaya ağabey Medine'de Rahmet-i Rahman'a kavuştu.
Büyüklerimizden öğrendiğimiz bir dua vardır.
Allah ölümün güzelini versin diye.
Hasan Ağabey güzel bir ölümle ayrıldı aramızdan.
Yaptığı umrenin üzerinden 24 saat geçmemişti ruhunu teslim ettiğinde.
Medine'de Mescid-i Nebevi'de ibadet ettikten, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) kabrini ziyaret ettikten 2 saat sonra vefat etti.
Dostları ile hasbıhal ettikten sonra dostlarının arasında yumdu gözlerini.
Dert sahibi bir insandı.
Samimi bir Müslüman'dı.
Hak bildiğini gür sedayla savunan bir yazardı.
Zor zamanların adamıydı.
Ama zor bir adam değildi.
Yüce gönüllüydü.
Durduğu yerde, menfaati namına değil, inandığı için dururdu.
Ucuz hesaplara tamah etmezdi.
Hasan ağabey, varlığı ile bulunduğu ortama neşe katan bir insandı.
İlk kez hüzün kattı.
Fakat varlığıyla değil yokluğuyla yaptı bunu.
Seveni kadar sevmeyeni de çoktu.
"Herkes tarafından sevilen" biri değildi yani.
Çünkü o, mücadele ehliydi.
Dava adamıydı.
Mücadele içinde olduğu gayrı milli unsurların onu sevmesi düşünülemezdi.
12 Eylül'de darbecilerin karşısındaydı.
28 Şubat'ta laikçi yobazların.
Terör örgütlerinin tehditlerine kulak asmadı.
Paralel devlet yapılanmasının kirli stratejilerine hiçbir zaman teslim olmadı.
Şer odaklarını ifşa etmek için elinden geleni ardına koymadı.
Yeni Türkiye idealine gönül vermişti.
Geldiğimiz noktadan memnundu.
Ancak mücadelenin hiç bitmeyeceğini de biliyordu.
Hasan ağabeyin ömrünce ne kadar doğru bir yerde durduğunu, şer cephesinin onun ölümünün ardından başlattığı kampanyaya bakınca daha iyi anlıyoruz.
Bir kısmı sevinç çığlıkları attı.
Kepazeliği ile maruf bir çatlak "Azrail bizden yana, Hasan Karakaya'nın ölümü ile umutlandık" diye mesaj attı.
Paralel yapının medya silahşörleri, ölüm haberini alır almaz hakaretlere başladılar.
Bir tanesi "ben derviş değilim, hakaret ederim" dedi.
İnsan olması yeterdi halbuki.
PKK'lı hainler, bir süredir yaptıkları gibi paralel yapıdaki abilerini takip ettiler.
Onlar da katıldılar koroya.
Ölümüne bile hile karıştırmaya kalktılar.
Ahirete göçen bir insanı itibarsızlaştırmak için yalana dolana başvurdular.
Neyse ki bunların hiçbir hükmü yok.
Binlerce insan uğurladı Hasan ağabeyi.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan birlikte taşıdılar cenazesini.
Riyad'da, Mekke'de, Medine'de iki gün boyunca birlikteydik.
Konuştuk, tartıştık, muhabbet ettik.
En son, vefatından 2 saat önce gördüm onu.
Beraber saf tuttuk.
Sabah namazında Medine-i Münevvere'de buluşacaktık.
Buluşamadık.
Allah mekânını cennet eylesin.
Eşine, çocuklarına ve sevenlerine sabırlar versin...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.