"Blok blok çöküyorlardı"
Alışılageldiği üzere, gözler ne CHP'nin ne MHP'nin ne de HDP'nin aday listesine çevrildi. Dikkatler AK Parti'nin aday listesindeydi.
Bu, bir ölçüde normal. Nihayetinde AK Parti, 1 Kasım seçimlerinin favori partisi. Onun aday listesi bu nedenle çok daha fazla merak edildi.
Fakat bunun da ötesinde AK Parti'nin 7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidar olamaması aday listesinde bir değişikliğe gideceği yönünde bir beklenti oluşturdu.
Bu AK Parti'yi destekleyenler için de, desteklemeyenler için de böyle. Bunun nedeni, bütün aktörlerin AK Parti'nin yeni şartlara kendisini adapte edebilen, dinamik yapısını verili kabul etmesi.
AK Parti'nin siyasal kültürü, gerçekten de kendi hatalarından ders alabilen bir kültür. Bunu, aday listelerinde de göstermiş oldu.
AK Parti'nin sahip olduğu dinamizmi uzunca bir süredir solun bazı kesimleri CHP'ye, bazıları da HDP'ye iliştirmeye çalışıyorlar.
Yıllardır "yeni CHP" efsanesini duyarız.
CHP'nin artık toplumla barışacağı söylenir.
Toplumun bütününe sesleneceği dile getirilir.
CHP'nin "pozitif siyaset" güdeceği teranesinden dem vurulur.
Türkiye'nin yapıcı sorunlarına "ezber bozan" cevaplar üreteceği belirtilir.
Söylenir de söylenir.
Ama CHP aynı statükocu tavrını, aynı çatışmacı tutumunu, tepkisel siyasetini sürdürür.
Neden?
Çünkü CHP siyasetinin temelinde parti liderinin kendi koltuğunu garanti altına alma kaygısı yatar da, ondan.
Bu daha önce Deniz Baykal için geçerliydi, şimdi de Kılıçdaroğlu için geçerli.
Muhayyel bloğun abisi Kılıçdaroğlu aday listesini de, seçim stratejisini de, seçim sonrası siyasi adımlarını da "genel başkanlık koltuğunu koruma" refleksine göre şekillendiriyor.
Bu siyasetin Türkiye'nin bütününe seslenebilme imkânı var mı? Kendisine dinamizm atfedilen bir başka siyasi parti ise HDP.
Oysa HDP de, halihazırda Kılıçdaroğlu bloğunun sıradan bir üyesi.
Siyasetinin merkezinde "Erdoğan'ı başkan yaptırmamak" var.
Ne muhteşem bir vizyon!
HDP'nin aday listesi, bu muhteşem vizyonun izlerini taşıyor.
Bu listenin KCK'lıların yönlendirme ve katkısı ile hazırlanmış olduğunu ise, bilmiyorum söylemeye gerek var mı?
Yani PKK vesayeti nedeniyle kendi aday listesini dahi yapamayan bir partiye "dinamizm" atfetmek neyin kafası acep?
Bence aday listeleri bakımından en başarılı parti MHP. Akarı yok, kokarı yok.
Devlet Başkan, Turgut Bey'i de Meral Hanım'ı da göndermiş kudretli kudretli partisine hükmedebilecek.
Milliyetçilikte sıfır sorun politikası!
Şimdi sıra partilerin seçim kampanyalarına geldi.
Ahmet Davutoğlu liderliğindeki AK Parti bir yandan icraatlarını açık seçik anlatacak, bir yandan da somut vaatlerini ortaya koyacak.
Toplumun bütününe seslenmeye devam edecek.
Güvenlik- özgürlük dengesini nasıl kurmaya çalıştığını, çalışacağını açıklayacak.
Bir ideoloji partisi değil, Türkiye'nin tek merkez partisi olduğunu gözler önüne sermeye gayret edecek.
Ülkenin istikrar ve büyüme ihtiyacının koalisyonlarla değil, AK Parti iktidarı ile temin edilebileceğini vurgulayacak.
Muhalefet partileri ne yapacak?
Dedik ya, başkan yaptırmayacak!
Tarih onları, "blok blok çöküyorlardı" diye yazacak...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Başkan Erdoğan’ın Afrika ziyareti (25.07.2018)
- Bu zulüm düzeni yıkılacak elbet (23.07.2018)
- İsrail’in tehlikeli oyunu (21.07.2018)
- Kendi sesimize kulak verelim, dış seslere değil (19.07.2018)
- Hesaplaşmamız sürmeli (18.07.2018)
- Kazanan 15 Temmuz ruhudur (16.07.2018)
- Irkçıları daha ne kadar koruyacaksınız? (14.07.2018)
- NATO’da ABD-Avrupa çekişmesi (12.07.2018)
- Başkan Erdoğan, El Muzaffer Daimen (11.07.2018)
- Kültürel alan da demokratikleşmeli (09.07.2018)