Hiç ağlama!

Brugge aman aman bir takım değil. Peki Galatasaray aman aman mı?
O da değil. 1-0 öndesin, rakibin bir tane çok tehlikeli adamı var. Ne yapacaksın, o adam topu ayağına aldığı zaman en az iki adamla onu karşılayacaksın. Çünkü Diatta bir kişiyi rahat geçiyor. İki kişi gidersen onu tutabilirsin. Ama Galatasaray bitime 2-3 dakika kala adamı boş bırakıyor ve golü yiyor. O zaman ağlamayacaksın. Veya 2'yi bulacaksın, riske sokmayacaksın. Sarı-kırmızılıların bu ikisini de yapacak gücü olmadığı için beraberlik gibi olur.
Forvet dediğin Diatta gibi olur. Adam hem mesafe kat ediyor hem adam geçiyor hem de iyi yerlerde topla buluşuyor.
Galatasaray'da Lemina müthiş oynadı. Zaman zaman risk alarak oynuyor ama topla çok kabiliyetli. Defansa da çok iyi pozisyonlarda yardım etti ve rahatlattı.
Ömer Bayram çok çalıştı. Nagatomo eskiye göre biraz daha yere sağlam bastı. Ama şu var Galatasaray'ın santrforu yok. Adem Büyük gol attı, tamam. Birleşik hareketle güzel bir gol attı. Hem topu stop etti hem vuruş pozisyonuna getirdi ve vurdu. Ama Galatasaray eğer şampiyon olacaksa, eğer Kupa 2'de yoluna devam edecekse böyle bir santrforla asla olmaz.
Radamel Falcao şanssızlık mı onu bilemem. Çünkü bu sakatlık bana tuhaf gelmeye başladı. Hoş başından beri tuhaf bakıyorum ya.
Bu saatten sonra Galatasaray'ın işi zor. Gözüküyor ki Kupa 2'ye de gidemeyecek. Galatasaray için bence daha iyi. Bu kadar sakat ile uğraşırken bir de Avrupa Galatasaray için hiç de iç açıcı olmazdı. Şampiyonlar Ligi'nde Beşiktaş'ın namağlup gruptan çıkmasından sonra Galatasaray yalnızca ayakbastı parası aldı. Diğerlerini alamadı.
Sarı-kırmızılıların içe dönüp bir durum değerlendirmesi yapması lazım. Hani acil eylem planı gibi. Yoksa işleri Süper Lig'de de zor olur.