BAŞKAN Recep Tayyip Erdoğan İstanbul gerçeğini kitabın orta yerinden açıklamış.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı malum şahısa yönelik olarak: "Seçim vakti geldi muhalefette panik havası başladı. İstanbul'u yönetenlerin 3 dönüm bostan, yan gel yat Osman misali vaktini boşa geçirdiği netleşiyor.
Şayet İstanbul bugün mevcut durumundan çok daha kötüye gitmemişse bunun en büyük sebebi, bizim elimizi taşın altına koymamızdır. Sadece son 2 yıl içerisinde 51 kilometrelik metro hattını İstanbulluların hizmetine sunmanın sevincini yaşadık...." İstanbul Büyükşehir Belediyesi aslında aylardır tam olarak sahipsizdir. Mevcut İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı malum şahıs, önce Cumhurbaşkanlığı seçimi ile meşgul idi, sonra CHP Genel Başkanlığı ile meşgul oldu, şimdi de CHP Belediye Başkan adaylarını belirlemekle meşgul.
DİKKATLİ VE UYANIK OLMALIYIZ
Taliban, El-Kaide, İŞİD/DEAŞ, Eş Şebab, Boko Haram, FETÖ, PKK, DHKP-C ve yüzlercebaşka terör örgütü, batılı istihbarat kurumlarınca işletilmiş, sahaya sürülmüş; sonra kimi infaz edilerek tasfiye edilmiş, kimi de aynı akıbete uğramak için zamanını beklemektedir. Bu terör örgütlerinin tüm zulümleri, zararları, saldırıları birkaç şov amaçlı eylem dışında, hep Müslümanlaradır, İslam devletlerinedir.
Istanbul Sarıyer'de gerçekleşen üzücü hadiseyi de bu tespitler ışığında ele almak gerekiyor. Düşman istihbarat örgütlerinin sevk ve idare ettikleri, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve aziz milletimizi hedef alan sinsi bir saldırı yaşanmıştır. Olay yeri, seçilen hedef, tüm diğer ayrıntılar tek tek bir anlam içerir ve hepsinin bir mesajı vardır.
Devletimiz bunların hepsini değerlendirmektedir.
Saldırıyı yapanları kısa sürede yakalayan İstanbul Emniyet teşkilatını ve MİT mensuplarını içtenlikle tebrik ediyorum.
Saldırıyı bütün kalbimle lanetliyorum, ölen vatandaşımıza ALLAH'tan rahmet diliyor, ailesine sabır ve başsağlığı diliyorum.
İRAN, ABD, İSRAİL TİYATROSU
Aslında ABD ve İran, yıllardır işbirliği yaparak Sünni İslam coğrafyasını hedef alıyorlar... İran'ın ileriye sürdüğü ideolojik doktrine göre, ABD ve İsrail büyük şeytandır.
Peki, İran bu güne kadar bu şeytanlara karşı ne yapmıştır?
Bunlara hangi zararı vermiştir?İran'ın abartılı ve aslı astarı olmayan blöf tehditlerinden başka ABD ve İsrail'e karşı doğrudan fiili bir eylemi olmuş mudur? İran'ın İslam dünyasını toparlamak için, Kudüs'ü kurtarmak için bir takım teşkilatlar kurması, bunları işletmesi saygı ile karşılanır. Böyle bir düşünce eğer İslam dünyasını hedef alan devlet ve teşkilatlara karşı yürütülüyorsa takdire şayandır. İran'ın kurduğu teşkilatların, bu güne kadar ABD ve İsrail'e karşı savaştığı görülmüş müdür? Bazıları diyecek ki; 2006'da İsrail'in Lübnan'amüdahalesinde Hasan Nasrallah ve Hizbullah Örgütü, büyük başarılar göstermiştir.
Doğrudur. Hizbullah İsrail'e karşı ciddi bir direniş göstermiştir. Ancak bu başarı ganimet bilinerek; İran, Nijerya dahil Afrika ülkelerine sızarak, Yemen İç Savaşına taraf olarak, batının Müslümanlara karşı başlattığı projenin/ savaşın oyuncağı olmuştur. Azerbaycan'da Ermenistan'ın yanında olmuş, Suriye'de Müslüman kanı dökmüştür.
İran mezhep taassubundan kurtularak, Sünni-Şii herkesi bir ve beraber görmediği sürece, kendisiyle birlikte bütün İslam dünyasını felakete sürükleyecektir...
İRAN VE PKK/PYD/YPG/PKK/PYD/YPG mensubu katiller, Kürtlere korkunç zulüm yaşatan İran'a saldırıyorlar mı...?
Tabii ki saldırmıyorlar...
Bunlara silahı kim ya da kimler veriyorlar...?
Düzenli olarak maaşı kim ya da kimler veriyorlar...?
Katil oğlu katil Esad'a saldırıyorlar mı...?
Peki Suriye'yi resmen bölmüş parçalamış olan bu Amerikan ve İsrail köpeklerine Esad saldırıyor mu...? DEAŞ/IŞİD ile gerçekten savaşıyorlar mı yoksa sevişiyorlar mı...? Aslında hepimiz bu soruların cevabını gayet iyi biliyoruz. PKK/PYD/ YPG, Kürt görünümlü Kürt katilleridirler ve Amerika ile İsrail adına paralı askerlik yapmaktadırlar...
İSRAİL'İ NE DURDURUR...?
Soykırıma uğradıklarını söyleyen Yahudiler, soykırım yapıyorlar. Yerleşim yerlerinden uzaklaşan sivilleri vurdular. Varil bombası kullandılar. Fosfor bombası kullandılar. Okul, camii, hastane, ambulans, kilise bombaladılar. İnsanlığı nükleer silah ile tehdit edebiliyorlar. Sınırımızın dibinde terör örgütünden ordu kurdular. PKK/PYD/ YPG, FETÖ, DHKP-C, bütün hücreleri ile Siyonist Yahudilere aittirler. İsrail bu terör örgütleri aracılığı ile zaten Türkiye ile savaşmaktadır.
Kudüs, Gazze, Filistin Yahudilerindir derseniz, Türkiyenin de güneydoğusunun Yahudilere ait olduğunu kabul etmiş olursunuz.
Türkiye; Gazze'de direnen Filistinli kardeşlerimize silah ve askeri mühimmat desteği vermeli. Başka türlü bu azgın ve lanetlenmiş Yahudileri durdurmak asla mümkün değildir.
Aksi taktirde; Gazze'nin kadın, erkek, çoluk, çocuk bütün şehitleri, ahirette, çetin hesap gününde, sadece soykırımcı Siyonist Yahudilerden değil, bizden de davacı olacaklar.