SABAH namazında camilerde bir araya gelen on binlerce kişi Galata Köprüsü'nde buluştu. İstanbul, yeni yılın ilk gününde, tarihin en büyük ve anlamlı buluşmalarından birine sahne oldu. İnsanlarımız, Pençe Kilit Harekat bölgesinde şehit olan askerimiz, İsrail zulmüne uğrayan Filistin'e destek ve İsrail terörüne lanet için tek yürek oldu.
Susmadılar, haykırdılar, durmadılar, yürüdüler...
İlim Yayma Vakfı Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare kurulu üyesi Necmeddin Bilal Erdoğan, "12 şehidimizi de Filistin'de olup bitenleri de takip edenler olarak dünyaya haykırmak istiyoruz. Bizler kayıtsız kalamayız çünkü Kudüs bizim ilk kıblemiz. Çünkü Mescid-i Aksa bizim kutlu mabedimiz. Topraklarımızda gözü olanların, Arz-ı Mevud safsatasıyla milyonların kanına girenlerin gözlerini çıkarmak için bizler kayıtsız kalamayız. Filistin soykırımına sebep olanların ve şehitlerimiz katillerinin aynı olduğunu bizler biliyoruz...." dedi... Türkiye Gençlik Vakfı'na (TÜGVA), Milli İrade Platformu'na ve 308 Sivil Toplum Kuruluşuna teşekkür ve tebriklerimi sunuyorum...
BOYKOT HAYAT TARZI OLMALI
İstanbuldaki dev mitingde boykotun devamına ve önemine ayrıca vurgu yapıldı. Çünkü hem Türkiye'de hem de dünyada açıkça katiller sürüsü İsrail'i ve arkasındaki ABD'yi, Batılı devletleri savunamadıkları için, Boykot'u delmek ve etkisiz kılmak için kıvrananlar var. Boykot, sadece bugünün bir meselesi değil, yeni bir anlayış ve hayat tarzı olmalı...
Hedefimiz ve odak noktamız, milletçe bu markaların mal ve hizmetlerinin satın alınmaması olmalı.
Yerli üretimleri ya da muadilleri aramak ve bulmak hiç de zor ya da imkansız değil.
RUHLARI HAÇLI, ELLERİ KANLI
Kafirler topluluğu bir ve beraberdirler. Dolayısı ile Batı'nın bu soykırım ile ilgili önleyici bir rolü olamaz. Çünkü bizatihi Batı kendisi, Siyonist Yahudiler ile birlik olmuş, Müslüman öldürmekle meşguldür.
Netanyahu, Biden, Trudeau, Macron, Shultz, Sunak, Meloni hepsi beraber soykırımın failleridirler. Sahnede İsrail vardır fakat arkada bu isimler ve devletleri yer alıyor. Ateşkesi ısrarla reddettiler/reddediyorlar. Koşa koşa gidip katiller sürüsünün başı Netanyahu'nun sırtını sıvazladılar.
Katil, terörist, işgalci İsrail, hem "savaş suçları" hem "insanlık suçları" hem de "soykırım suçları" işlemiştir. Amerika, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya devlet adamları, bütün bu suçlara ortak oldular. Bu devletlerin idarecileri, soykırım suçuna ortak olurlarken fakat milletleri mazlum Filistinlilerin yanında durdular. Bu devletler hala Müslümanlar ve Filistin'e destek veren herkese baskı yapıyorlar. Buna rağmen Avrupa'nın meydanları, caddeleri Filistin bayrakları ile İsrail'e lanet yağdıran insanlarla doldu.
İSRAİL'İ PAÇAVRAYA ÇEVİRDİ
İzzettin El Kassam ve Hamas, İsrail'i paçavraya çevirdi, darmaduman etti. Binlerce Yahudi asker öldü, binlerce yaralı Yahudi var. Hamas'ın elinde savaş esirleri bulunuyor. İsrail kaybetti, yenildi. Caydırıcılık algısı çöktü.
Güvenliği, itibarı yok oldu, yenilmez ordusu var inancı çürüdü. İsraillilerin, kendi devletlerine ve kurumlarına güveni paramparça oldu. İsrail'de hükümet, güvenlik ve istihbarat kurumları ile ordu mensupları birbirlerine girdiler.
Savaş ortamında bile birbirlerine karşılıklı suçlamalar yöneltiyorlar.
Ekonomik yapısı çatladı. Siyasi yapıları parçalanıyor ve şiddetli bir çatışmanın eşiğinde. İsrail'in planlı soykırımını bütün dünya gördü. İsrail'in yöneticileri aynı Nazi komutanları gibi yargılanacaklar...
Siyonist Yahudilerin Gazze'de Filistinlilere uyguladıkları bu soykırım ve işledikleri iğrenç insanlık suçları, bütün dünyada Yahudilere yönelik nefreti arttırmıştır daha da arttıracaktır.