FETHİN sembolü, Fatih Sultan Mehmet'in emaneti, Ayasofya-i Kebir Cami, 10. Temmuz. 2020'de, yani dün, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdogan'ın kararıyla aslına rücu etti. Zincirleri kırıp, Ayasofya'yı açan bu kararın yıl dönümü, kutlu olsun. Bu tarihi olaya şahitlik etmiş biri olarak, yüce ALLAH'a hamdolsun, Recep Tayyip Erdoğan'a sonsuz şükranlarımı arz ediyorum.
ERDOĞAN YİNE GÜNDEM
Recep Tayyip Erdoğan, uluslararası dünyanın gündemini bir kez daha tek başına değiştirdi, belirledi ve bambaşka bir yöne çevirdi. Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni ve büyük hamlesi; İsveç'in NATO üyeliğini, Türkiye'nin AB üyeliğine bağlamak... BAŞKAN Recep Tayyip Erdoğan'ın izlediği dış politika anlayışı, Türkiye'yi arzın merkezi haline getirdi.
Ve fakat BATI PUTPERESTLERİ;
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın diplomatik gayretlerini hor görüyorlar, aşağılayarak değersiz göstermeye çalışıyorlar. Onlara BATI'ya tapmak öğretilmiş. BATIne isterse yapalım, neyi istemezse yapmayalım. Her hal ve şartta BATI'nın emrinde olalım, kulu, kölesi olalım istiyorlar. Bu nedenle; bir ayağımızı Anadolu'ya koyup, diğer ayağımız ile dünyanın her yerine uzanmamızı algılayamıyorlar. Devletimizin ve aziz milletimizin çıkarları her nerede ise oraya temas etmemiz esnekliğini kavrayamıyorlar. İçimizdeki bazıları da muhalifliği, sapkın bir devlet ve millet düşmanlığına çevirmişler.
Kafa karıştırmak, umutsuzluk aşılamak, ülkenin sınırlarının genişlemesine vedevletimizin etkisinin artmasına köstek olmak için çaba sarf ediyorlar...
VARANK'I İKNA ETMELİ
Mustafa VARANK herhangi bir Milletvekili değil, yıllarca Bakanlık yaptı, şu anda da TBMM'de Komisyon Başkanı olarak görev yapıyor. Mustafa VARANK dün resmen duyurdu. "Avrupa Birliği ve NATO üyesi ülkeler, Türkiye'nin güvenlik kaygılarını giderecek, uluslararası işbirliklerinin önünü açacak somut adımlar atmadıkça, millet iradesinin tecelligâhı TBMM'nin bu yönde alacağı karar bellidir. NATO zirvesi, hükümetimizin ortaya koyacağı perspektifi değiştirmeye yetmez ise İsveç'in üyeliğine parlamentonun bir mensubu olarak "HAYIR" oyu vereceğim." TBMM, bugünden itibaren, böyle durumlarda daha etkin görev alacak, devletlerarası ilişkilerde yeni bir durum ve durak olarak rol üstlenecek gibi bir izlenim edindim...
NATO BİZE SALDIRIYOR
1984'ten bu yana, PKK saldırılarına muhatap olan Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı, NATO üyesi diğer ülkeler, kimin yanında yer almışlardır...? PKK terör örgütü mensuplarını ve PKK sevicilerini, yıllardır NATO üyesi ülkeler koruyup kollamıyorlar mı? Sadece İsveç değil diğer NATO üyesi devletler de resmen iadelerini istediğimiz teröristlerin kaç tanesini iade ettiler...? Hiçbirini... Bunu defalarca bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan söylemedi mi? Yani sonuç olarak NATO üyesi ülkeler başından beri PKK ve sevicilerle birliktedirler...
15 TEMMUZ İHANETİ
FETÖ mensubu, asker kılıklı şerefsiz teröristler, NATO tarafından korunup, kollandılar. Açık açık, utanmadan ve iğrenç bir soğukkanlılıkla... Asker görünümlü bu iğrenç insanlar; haindir, katildir, ülkemizde kan dökmüşlerdir ve teröristlerdir, FETÖ adlı örgütün mensuplarıdırlar... NATO'da görevli bunların bazıları, halen kaçak olarak Almanya'ya sığınmışlardır.
Bu durumda NATO bizzat kendisi, teröre ve teröriste yardım ve yataklık yapmış olmuyor mu?...
Aslında NATO adlı bu tuhaf örgütün bizzat kendisi, Türkiye Cumhuriyeti için tehlike arz ediyor. Ayrıca asker olmayan FETÖ mensupları da NATO üyesi ülkelere kaçtılar, sığındılar, kendilerine maaş bile bağlandı.