PEYGAMBERİMİZİN müjdesine mazhar olan, çağ açıp, çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet Han'ı ve kahraman ordusunu, rahmetle yâd ediyorum. Recep Tayyip Erdoğan'ın milletin gönlünü fethetmesi ve seçimi farkla kazanması, İstanbul'un fethinin yıldönümüne denk geldi. 29 Mayıs sabahında, hem İstanbul'un fethine hem de Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim zaferine nail olduk, Elhamdüllillah...Zaferin böyle bir güne denk gelmesi de ayrı bir hikmet ve sırdır belki kim bilir...? Bazı kesimler, bundan da ayrıca rahatsız olmuşlardır... Sefer biz kulların, zafer hiç şüphesiz ALLAH'ındır... Binlerce şehidi olan hangi ülke, bölücülerin ve teröristlerin açıkça desteklediği ve oy istediği bir siyasi topluluğa, ülkesini ve devletini teslim eder....? Emperyalist hayranı, mandacı, teröristleri seven bir zihniyet; yerli, milli, gerçekten Atatürkçü ve antiemperyalist'lere yenildi. Yüce ALLAH, ülkemizi büyük bir felaketten korumuştur.
Bu asil ve aziz millet de buna izin vermemiştir. Bu nedenle ALLAH'a şükrediyorum, çok seviniyorum ama aynı zamanda endişeleniyorum.
Türkiye'nin yüzde 47'si, Küreselci Şeytanların aramıza sokmaya çalıştığı büyük fitne ve kurduğu tuzaklar karşısında gerçeği görememiş, ya da görse bile kayıtsız kalabilmiştir. Bu hal, çok mühim bir sorun ve tehlikedir.
Kendisine "muhalifim" diyen bu insanlar; milletimizin parçasıdırlar, komşularımız, akrabalarımız, arkadaşlarımızdırlar...Mutlaka bir yolunu bulmalı ve bu insanlarımızın, Türkiye'mizi kuşatmak isteyenleri, neden ve nasıl göremediklerini, fark edemediklerini, bu anlayışa nasıl savrulduklarını anlamak ve bu büyük sorunu çözmek zorundayız...
MİLLET ERDOĞAN'I 1 AYDA İKİ KEZ SEÇTİ
Milletimiz; Cumhur İttifakını, Türk Yüzyılına memur etti...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aslında ilk turda da Kılıçdaroğlu'nu yenmişti, 50+1 şartı yerine gelmediği için seçim ikinci tura kalmıştı. Milletimiz;
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı bir ayda iki kez üst üste seçerek; yıkanları değil, yapanları tercih etti, kaosu ve karanlığı değil, Türkiye Yüzyılı ile istikbali vaat edenleri seçti. Küreselci Şeytanların peşine takılanlara feci ders verdi... Değer katanlar kazandı, yalan katanlar ise kaybetti.
CHP GENEL BAŞKANI MİLLETVEKİLİ DEĞİL
Şu an itibari ile Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanı Milletvekili olamamıştır. Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı hem CHP'yi hem de CHP Genel Başkanını paket etti. Kemal Kılıçdaroğlu'na bir ayda üst üste 2 kez %5 (yazıyla yüzde 5) fark attı.
CHP'nin oyu, listelerine koyduğu envai çeşit CHP'li olmayan adaylarla beraber her şey dahil, %25, (yazıyla yüzde yirmi beş... ) oldu.CHP'nin, listelerine koyduğu siyasetçilerin millette bir itibarı, karşılığı yok demiştik, aynen öyle oldu...Onlar da Milletvekili olamadılar. AK Parti ile CHP arasında bir siyasi parti kadar fark var...
CHP'DE ADAY FARKLI OLSA NE OLURDU...?
Hiç bir değişiklik olmazdı, sonuç gene aynı olurdu. CHP'yi uzun zamandır Türk milletinin dinamikleri yönetmiyor. CHP, Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde, AMERİKA ve BATI'nın kulu ve kölesi anlayışına batmıştır.
Atatürk'ün partisi, Atatürk'ün bütün değerlerini elinin tersi ile itmiş, reddetmiş, tam tersi yöne, emperyalistlerin oyuncağına, çok tehlikeli yerlere savrulmuştur.
CHP ve muhaliflerin adayını belirleyenler, maalesef Türk milleti olmamıştır... Muhalefet Masasını, Küreselci Şeytanlar kurdular.
BATI, ABD, AVRUPA, Haçlı/Siyonist ittifakı mahfilleri, masanın sahibi idiler. Bu nedenle; vaatler, tercihler, sloganlar, emperyalist BATI'ya kul köle olma isteği, FETÖ'ye ve PKK'ya af, dolar baronlarına yamanmak ve diğer konular, hangi aday olursa olsun aynen geçerli olmak zorunda olacaktı. Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu ismini, bu çerçevede, CHP çevreleri de değil, HDP ve yancıları belirledi, FETÖ belirledi.
Aday başka bir isim olsa da HDP ve FETÖ yine belirleyici olacaktı.
MÜSLÜMAN VE HRİSTİYAN MAZLUMLAR
Moritanya'dan Somali'ye..
Lübnan'dan Kosova'ya...
Makedonya'dan Azerbaycan'a...
Bosna'dan, Kudüs ve Gazze'ye tüm dünyadaki Türklerin ve Müslümanların ve hatta Hristiyanların coşkulu sevinci kelimelerle anlatılacak gibi değildir... Bu coğrafyalardaki farklı din, dil ve milliyetlerden insanların her biri, kendiliğinden Türkiye'nin seçimi ile neden bu kadar ilgilendiler...? Para harcasanız, özel çabalar sergileseniz yaptıramayacağınız coşkulu sevinç kutlamaları kendiliğinden nasıl ve neden oluveriyor...? Ve ülkemizdeki bizim muhalifler, bu duygu ve düşünce birliğinin neden ve nasıl dışında kalıyorlar...? Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın iktidarı tercih etmelerini bile iğrenç ifadelerle aşağıladılar. Seçimin ardından, depremzedeye alçakça hakaret ettiler. CHP'ye oy vermeyen millete; cahil, aptal, hain, kafası çalışmıyor, diyorlar. Hakaret edip hor ve hakir görüyorlar.
Bu ülkenin insanını ve irfanını hor gören işte bu zihniyet, hep kaybetmeye mahkumdur.
BELEDİYE BAŞKANLARI BOŞ YAPTI...
Kemal Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün partisi olduğu için oy verdiğini iddia eden CHP seçmeni ve CHP yönetimi, şimdi bir sürü uyduruk bahaneye sığınıyorlar.
İstanbul ve Ankara Belediye başkanlarının ilk günden itibaren öne çıkmaları, CHP'ye fayda değil zarar getirdi. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu boş balon oldular. Katkıları kocaman bir SIFIR... Namuslarına emanet edilmiş Belediye Başkanlığı görev ve makamını terkedenler, seçmende ciddi bir soğukluk ve güven sorunu oluşturdu. İlk seçim gecesi de sonuçlar hakkında, kazandıkları yalanını söyleyerek ayrıca rezil kepaze oldular. Bu iki Belediye Başkanı, seçim süresi boyunca Cumhurbaşkanı Yardımcısı diye dolaştılar, yenilgide kesin pay sahibi oldular.
Gayri ciddi olarak algılandılar.
MHP'YE ANKET KURŞUNLARI SIKTILAR
MHP'yi ilgilendiren anketlerde, hep doğruluktan uzak, kamuoyunu yönlendirici, yanıltıcı anketler yayınlandı. MHP'yi baraj altında, çok düşük oy oranlarında gösterdiler. Aynı şekilde Cumhur ittifakı da, bu dönemde malum çevreler/gruplar tarafından kasten düşük gösterildi. Seçim sonuçları, bu kötü niyetli anket firmalarının ve sahiplerinin iğrenç yalanlarını ortaya çıkarttı. Milletimiz, MHP'ye güçlü bir temsil kabiliyeti görevi verdi... MHP ve Devlet Bahçeli de büyük ve kesin bir zafer elde etmişlerdir.