6+HDP ve yancıları masası; sadece ideolojik siyasi sebeplerden dolayı değil, arkalarındaki kamuoyu desteğini kaybettiklerini anladıkları için de kavgalı ve kaygılıdırlar... Cumhur İttifakını destekleyen bizler, seyrediyoruz... Devleti ve milleti bunların eline vermeyeceğiz inşallah...
Siyasi hal ve durum nettir... Cumhur İttifakı öndedir. Recep Tayyip Erdoğan'ın olmadığı, AK Parti'nin yer almadığı bir iktidar seçeneği yoktur. Ümmetin lideri, milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı, muhalefetin yürüttüğü yalan, iftira, tehdit, şantaj siyasetine en güzel cevabı, milletimiz sandıkta verecektir. Hepsi hasetten kudurdular, kahroluyorlar, nefret ediyorlar.
Muhalefetin medyadaki militanlarının da beyinleri yandı, ağızlarından aklı başında laf, söz değil küfür ve hakaretten başka bir şey çıkmıyor.
ALLAH izin verirse göreceksiniz; iş, aş, icraat, eser yapan ve vaat edenler, Cumhur İttifakı ve Recep Tayyip Erdoğan kazanacak...
CHP; İSRAİL VE ABD İÇİN Mİ KONUŞUYOR?!
Kılıçdaroğlu, en son Haluk ve Selçuk Bayraktar'ı hedefine koydu... Haluk Bayraktar ise hakikatleri Kılıçdaroğlu'na adeta haykırdı:
"Baykar, ABD, İsrail, Çin firmaları ile rekabet etti ve onları geride bıraktı.
30 ülkeye ihracat yaptı.
Dünyanın en büyük İHA ihracatçısı oldu. Türkiye BAYKAR'dan önce İHA'ları İsrail'den alıyordu, rekabet edildi ve daha kaliteli İHA'ları 10'da 1 maliyetle tedarik etti...." Hal böyle iken Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye pazarını kaybedenler adına mı BAYKAR ailesine husumet besliyor...?
Selçuk Bayraktar ile Haluk Bayraktar başta olmak üzere, savunma sanayii için çalışan herkes hedef gösterilmiş ve düşman ilan edilmiştir.
SİHA'larımız, teröristleri ininde vuruyor, CHP'li Sezgin Tanrıkulu endişesini, üzüntüsünü yaşıyor. SİHA ve İHA'lar, PKK/PYD/YPG'li katillere göz açtırmıyor. Bu kişi bundan nefret ediyor. Ve bu kişi Atatürk'ün partisi CHP'de maalesef hala çok etkin. CHP idarecileri onun bu açıklamaları ardından hep suskun.
CHP'ye oy verenler de maalesef suskunlar...
Bu kişi CHP'nin değerlerini mi yoksa terörist sevici HDP'nin değerlerini mi temsil ediyor...? Bu kişinin tavır ve duruşuna karşı hiçbir tepki vermeyen CHP ve seçmenleri de bizzat kendileri, HDP ile bir ve beraber olduklarını, artık Atatürk'ün partisi olmadıklarını tescil etmiş olmuyorlar mı...? Sezgin Tanrıkulu'nun CHP'si, Atatürk'ün CHP'si değildir.
Bunu hala görmeyen ya da görmek istemeyen CHP'liler vardır.
Sorun büyüktür. Aslında bu sadece CHP'lilerin değil, bütün Türkiye'nin sorunudur.
YENİ CHP ATATÜRK'ÜN MÜ...?
Başkan Recep Tayyip Erdoğan için Amerika'nın projesi diyorlardı, Ortadoğu'da ABD'nin planlarını gerçekleştirmek için görev aldığını falan iddia ediyorlardı. Bugün kendileri Amerika'ya, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı devir diye yalvarıyorlar. Kıbrıs'ta Maraş'ın yerleşime ve turizme açılmasını istemiyorlar. Azerbaycan'a yardım etti diye üzülüyorlar. Türkiye'nin Suriye ve Libya'da sınırı aştığını söylüyorlar, buralardan Türkiye'nin çekilmesini istiyorlar...
S-400 füzelerinin alınmasından rahatsızlar...
ABD kendi çıkarları için ne söylüyor ise CHP sözcüleri de aynılarını söylüyorlar.
Yani CHP idarecileri, Amerikalılardan daha çok Amerikancılar...
YERLİ VE MİLLİ SİLAH NE DEMEKTİR...?
Üretim yerli ve milli olmaz ise... Şifreler, teknik detaylar, silahların üstün ve zayıf tarafları, üretici ülkeler tarafından, karşı tarafa verilebilir hatta silahlar kilitlenebilir...
Harp silah ve araçlarını kendi üretmeyen ülkeler, uluslararası sistemde yaratıcı rol alamaz.
Toprak ilhakı yapamaz, statüko değişikliğini kabul ettiremez.
Haklarını tesirli şekilde müdafaa edemez. Hasımlar; antlaşmaları çiğnerler ise ses çıkartamazlar. Statüko, savunma sanayi üretenlerin düşündüğü şekilde kurulur, uluslararası meşruiyet, onların iznine tabi olur.
ARTIK ORDULAR YOK TERÖRİSTLER VAR
Biz devlet olarak hiç bir düşmanlık yapmıyor olmamıza rağmen;
Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile savaşmaktadır.
Acı ve ama gerçek budur...
Karşımızdakiler, resmi üniformaları içindeki ABD ordu mensupları değildirler.
Yani; subaylar, astsubaylar, generaller, amiraller, er ve erbaşları ile saldırmıyorlar.
Çünkü artık savaşlar, resmi ordular ile değil terör örgütleri ve teröristlerle yürütülüyor. Herhangi bir ülkeye düşmanlık yapmak isteyenler; ordularıyla değil, kiralık katillerle iş tutuyorlar. Bir terör örgütü buluyorlar.
Yoksa eğer, kuruyorlar.
Sonra da diz çöktürtmek istedikleri ülkelerin üzerine musallat ediyorlar.
Uzun zamandır bu yöntem kullanılıyor. DEAŞ, FETÖ, PKK, DHKP-C hepsi aynı Küreselci Şeytanlara ve onların devletlerine aittirler...