YERLİ ve milli savunma sanayii'ne sahip değil isen, harp/çatışma/muharebe konularında, başkalarının karar aldığı bir oyunda figüran oluverirsiniz. Sistemin dışına çıkamazsınız, size karşı kendi planlarını zorlarlar, daha önce imzaladıkları antlaşmaları ihlal ederler, sizi mevut duruşunuzun gerisine iterler. Ses çıkartamazsınız, çünkü gücünüz yok… Yeterli harp gücüne ulaşmak için yerli ve milli savaş teknolojileri daha da arttırılmalıdır. Zorlayıcı, korkutucu, caydırıcı savunma sanayii gücü olmayan bir ülkenin, diplomasi gücü boş gevezelikten ibarettir... İşte bu nedenle; Cumhur İttifakı ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan; bağımsız, güçlenen, Müslüman hassasiyetler ile tavır alan Türkiye Cumhuriyetini inşa ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkça söylüyor. Küreselci şeytanlar; ABD aracılığı ile Türkiye'yi, batımızdan Yunanistan ile, güneydoğumuzdan PKK/PYD/ YPG ile kuşatmaya gayretediyorlar.
GÖRECEKSİNİZ ERDOĞAN KAZANACAK
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a gösterilen ilgi, sevgi ve muhabbet, siyasi gerçekleri tam ve açık bir şekilde ortaya çıkarttı. Pandemi süreciyle tetiklenip, Rusya/Ukrayna savaşıyla derinleşen küresel sorunlar, tüm dünyayla birlikte ülkemizde de büyük ekonomik ve sosyal dalgalanmalar oluşturdu. Bütün sıkıntılara rağmen halkın çoğunluğu, sorunların çözümünü mevcut iktidarda aramaktadır. Cumhur İttifakı açık ara hala öndedir. Siyasi hal ve durum nettir… Recep Tayyip Erdoğan'ın olmadığı, AK Parti'nin yer almadığı bir iktidar seçeneği yoktur. Çünkü; iktidar seçeneklerinden bu iki unsur çıktığında, geriye kalanlarda milletin çoğunluğunun tam desteği oluşmuyor... Olmuyor... Millet izin vermiyor... Kabul et ya da etme… Sev ya da sevme... Beğen ya da beğenme… Bu sonuç; EYT düzenlemesi, 3600 Ek Gösterge, Karadeniz'de doğal gaz, Gabar'da petrol keşfine, savunma sanayi ürünlerine, dev barajlar, köprüler, tüneller, Şehir Hastanelerine ve diğer iş ve hizmetlere bakınca, sonuçlarını hemen görebileceğiniz bir gelişmedir. Milletimiz, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı seçecek, yıkanları değil yapanları seçecek, kaosu ve karanlığı değil Türkiye Yüzyılı ile istikbali vaat edenleri seçecek, Cumhur İttifakını seçecek…
ZOOM'U TEKNOLOJİ ZANNEDİYOR…!
CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise; Alevilik üzerinden sinsice mezhep hassasiyetlerinin üzerini kaşıyor. Zoom görüşmesini gerçekten teknoloji zannediyor, makinistsiz metroya hayret ediyor. Gerçekleşen dev yatırımlarımız ile dalga geçiyor. Devletimizi açıkça, koşulsuz ABD ve Avrupa ile aynı hizaya dikmeyi istiyor. Ne işimiz var oralarda…? ifadesi ile, Suriye ve Afrika başta olmak üzere bütün mevzilerimizden geri çekilmeyi dillendiriyor. FETÖ'cü ve PKK'lı teröristlerin mağduriyetlerinin giderileceği ve tekrardan devlet kadrolarına alınacaklarını sürekli söylüyor…
FETÖ'CÜ KAHPELER KİMİ NİYE SEVİYOR…?
Milletimizin gerçekleri görmesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Hainleri, hainler ile iş tutanları, hainler ile aynı masada oturanları, hem gösterecek hem de hepsi ile mücadele edeceğiz inşallah...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "KHK'lıları göreve iade etme" açıklamaları, FETÖ ve PKK mensuplarını devlete geri alma planıdır. Bu konu ile ilgili Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan da CHP ile benzer dil ve eylem birliği içindedirler. Bütün FETÖ'cüler, bu isimler iktidara gelirlerse özgür olacaklarını zannediyorlar. CHP Genel Başkanı, defalarca "bütün KHK'lıları göreve iade edeceğim" diyor. OHAL İnceleme Kurulu, zaten itirazları inceledi ve göreve iade kararları da verdi. Ancak CHP'nin ve diğer muhalif partilerin gündeme getirdiği konu bu değil.
CHP Genel Başkanı, ısrarla "bütün" KHK'lıların göreve geri dönmelerini istemektedir.
KHK'lıların tamamı masum imiş gibi konuşuyor ve davranıyorlar. Bu açık ve net bir şekilde FETÖ'yü ve PKK'yı kurtarma planıdır.
FETÖ; Evangelist Hristiyan ve Siyonist Yahudiler'in, dolayısı ile ABD ve İsrail'in, bir istihbarat ve suç örgütüdür. KHK vaatleri, kumpasçı kahpe FETÖ militanlarını oldukça mutlu etmişe benziyor. Aynı konuda PKK/PYD/YPG'li terörist elebaşlarından da destek mesajları geliyor.
GÖREVİNİN BAŞINDA OLMAYAN YİĞİTLER!
Kılıçdaroğlu, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarını yiğitler diye takdim etmiş… CHP'li kadrolar, İstanbul Büyükşehir Belediyesindeki sıradan belediyecilik hizmetlerini bile beceremiyorlar.
Her gün belediye otobüsleri arızalanmaya devam ediyor. Seçilmeden evvel "kimseyi işten atmayacağız" demişlerdi, hatta Genel Başkan Kılıçdaroğlu namus sözü vermişti, fakat binlerce kişiyi cımbızlayarak işten attılar. Milyonlarca İstanbullu deprem korkusu ve kaygısı içindeyken, Ekrem İmamoğlu günlerdir görevinin başında değil hatta İstanbul'da da değil, Cumhurbaşkanı Yardımcılığı için seçim gezilerinde, başka başka illerde geziyor… İstanbul'da kendisinin yapmadığı şeyleri yaptım demeye devam ediyor. Ankara'da da hal pek farklı değil… Halkın emanet ettiği makamları bırakıp, günlerce işe bile gitmeyen adamlar yiğit olur mu…?