TÜRKİYE Yüzyılı'na, 2022 yılı ihracat rekoru ile giriş yaptık. 2022 yılı ihracatımız geçen yıla göre %12,9 oranında artışla 254,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Milli paramızla ihracat yaptığımız ülke ve bölge sayısı 197'ye ulaştı. Elhamdüllilah… İhracat büyüyor… Ekonomi büyüyor… Türkiye büyüyor… EYT düzenlemesinden, 3600 Ek Göstergeye, Karadeniz'de doğal gaz, Gabar'da petrol keşfine, savunma sanayi ürünlerine, dev barajlar, köprüler, tüneller, şehir hastanelerine bakınca sonuçlarını hemen görebileceğiniz bir gelişme… Sanayicilerimizi, işçilerimizi, ihracatçılarımızı, emeği geçen herkesi içtenlikle tebrik ediyorum. Cumhuriyet tarihimizin rekoru olan bu ihracat rakamı ülkemize, milletimize, ekonomimize hayırlı olsun… ALLAH kem gözlerden ve sözlerden korusun…
SURİYE'DE HAÇLI/SİYONİST DEVLETİ
Türkiye Suriye'ye yönelik kara harekatını dillendirdikçe kuduruyorlar ve hemen aynı iğrenç yakana sarılıyorlar. DEAŞ ile mücadele ediyor yalanıyla, PKK/PYD/YPG teröristlerini meşru ve kahraman gibi göstermek... Tiyatronun adı bu... Oyun içindeki oyun ise; DEAŞ, PKK/PYD/ YPG zulmü ile o bölgenin asıl sahiplerinin oraları terk etmelerini sağlamak. Tabii ki; bu teröristlerin hepsinin sahibiAmerika Birleşik Devletleri ve İsrail... Geçmişte, Dışişleri Bakanı Mevlüt ÇAVUŞOĞLU demişti ki; "PKK/PYD/YPG ve DEAŞ, birlikte petrol, silah ticareti yapıyorlar..." Birbirlerinden silah alıp veriyorlar. Beraber bir sürü gayri meşru film fırıldak çeviriyorlar. Birbirlerinin gözü önünde bir bölgeden diğerine geçiyorlar. Bütün bu işleri yapıyorlar iken; PKK/PYD/YPG'nin DEAŞ ile mücadele ettikleri iğrenç yalanına inanmamızı istiyorlar... Tabii ki birbirleri ile savaştıkları falan yok... Hepsi bir olup, oradaki herkese, vahşi bir şiddet uyguluyorlar. Kürt kökenli kardeşlerimize de zulmediyorlar. Kendilerinden olmayan Kürtlere, daha fazla zalimlik yapıyorlar.
Ölüm, kan, acı, gözyaşı ve zalimlik ile o toprakların gerçek sahipleri, kaçsınlar, gitsinler o toprakları boşaltsınlar istiyorlar.
Çünkü Evangelist Hristiyanlar ve Siyonist Yahudiler, Suriye'nin kuzeyinde bir Haçlı-Siyonist devlet kurmak istiyorlar. Türkiye'de ise bu işi, solcu maskeli medya ile Amerika ve İsrail'e derinden bağlı siyasi partiler ve FETÖ üstlenmiştir.
TÜRKİYEYİ DURDURMAK, BATI'YA KÖLE YAPMAK
Daha önce de burada yazmıştım. Küreselci Şeytanlar, siyasi tarihimizin en derin siyaset mühendisliğine giriştiler. Resmen savaş ilan ettiler. Türkiyedeki işbirlikçi hainler ile felan değil, bizzat kendileri saldırıyorlar. Seçimlerde kan akacağından bahsediyorlar, seçim sonuçlarını şimdiden şaibeli ilan ediyorlar. PKK, DHKP-C ve FETÖ'nün yanına, çeşitli siyasi partileri de yerleştirdiler. PKK'lı terör baronu katil kahpe Duran Kalkan, "seçim ittifakı" çağrısı yapıyor. Muhalefet masasına telkin, talimat, emir veriyor. Cumhur İttifakı yıkılmalı diyor. Hepsi birlikte, AK Parti'den parçalar koparmaya, Recep Tayyip Erdoğan'ı bu şekilde zayıflatmaya, zamanı gelince de devirmeye yönelik açıkça çalışıyorlar. Önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan karşısında aday yapılmak istenmişti. 6+1 masada görünmeyen ismin Abdullah Gül olduğu ve her an ortaya çıkacağını iddia edenler var. Ali Babacan'ın da Ahmet Davutoğlu'nun da Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ıkötüleme, devirme dışında bir önerisi, cümlesi, tezi, toplumsal gerekçeleri yoktur. Zaten her ikisinin de şu anda oy oranları yerlerde sürünüyor.
Milletin ezici çoğunluğu kendileriyle ilgilenmiyor.
Abdullah Gül, Ali Babacan ve Ahmet Davudoğlu, partiden kopmadan evvel de yıllarca özeleştiri yapıyormuş ayağı ile insanları, AK Parti'den ve Recep Tayyip Erdoğan'dan soğutmaya, kopartmaya çalışmışlardı. O da yetmedi...
Şimdi kurdukları siyasi partileri ile milletin karşısına çıktılar. Ama; Erdoğan'ı devirmek, aslında onların değil, Türkiye'yi durdurmak, Batı'ya kul köle yapmak isteyenlerin planıdır…
MASADAKİLER, FETÖ VE PKK
Hainleri, hainler ile iş tutanları, hainler ile aynı masada oturanları, hem gösterecek hem de hepsi ile mücadele edeceğiz inşallah... Kim ne yapmak istiyor…? Anlatacak ve milletimizin gerçekleri görmesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "KHK'lıları göreve iade etme" açıklamaları, FETÖ ve PKK mensuplarını devlete geri alma planıdır. Bu konu ile ilgili Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan da CHP ile benzer dil ve eylem birliği içindedirler. Bütün FETÖ'cüler, bu isimler iktidara gelirlerse özgür olacaklarını zannediyorlar. CHP Genel Başkanı, defalarca "bütün KHK'lıları göreve iade edeceğim" diyor.
OHAL İnceleme Kurulu, zaten itirazları inceledi ve göreve iade kararları da verdi. Ancak CHP'nin ve diğer muhalif partilerin gündeme getirdiği konu bu değil. CHP Genel Başkanı, ısrarla "bütün" KHK'lıların göreve geri dönmelerini istemektedir.
KHK'lıların tamamı masum imiş gibi konuşuyor ve davranıyorlar. Bu açık ve net bir şekilde FETÖ'yü ve PKK'yı kurtarma planıdır. FETÖ;
Evangelist Hristiyan ve Siyonist Yahudiler'in, dolayısı ile ABD ve İsrail'in, bir istihbarat ve suç örgütüdür. KHK vaatleri, kumpasçı kahpe FETÖ militanlarını, oldukça mutlu etmişe benziyor. Aynı konuda PKK/PYD/YPG'li terörist elebaşlarından da destek mesajları geliyor.