Türkiye Yüzyılı

BAŞKAN Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Yüzyılı ile neyi başarmaya çalışıyor….? Beyni ve kalbi BATI putuna tapanlar, "Türkiye Yüzyılını" anlayamıyorlar.
Çünkü onlara BATI'ya tapmak ve ait olmak ezberletilmiş. Aksini tahayyül edemiyorlar.
BATI'ya tapıyorlar... Ezik, BATI'ya kul/köle olan, İslam'a adeta düşman bir Türkiye istiyorlar.
Recep Tayyip Erdoğan ise; bağımsız, güçlenen, Müslüman hassasiyetler ile tavır alan, onurlu Türkiye Cumhuriyeti'ni hayata geçiriyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan; hak ve menfaatlerini koruyan, tek bir eksene mahkum olmayan, devletin ve milletin çıkarları nerede ise oraya yönelen, İslami hassasiyetlere önem ve değer veren bir Türkiye Cumhuriyeti devlet idaresi yürütüyor.
Türkiye kimsenin yanında ya da karşısında olmamalı.
Türkiye'nin çıkarları kimi ve neyi gerektiriyorsa oraya yanaşmalı ya da oradan uzaklaşmalıyız.
İsteyen, çıkarları bizimle örtüşen, bizim yanımıza kendisi gelecektir. İnsani değerleri ideolojik fanatizmin önüne geçirmekten söz ediyor, yeni bir başlangıçtan bahsediyor.
MİLLET "RECEP TAYYİP ERDOĞAN" DİYOR
Türkiye Yüzyılı tanıtım toplantısında, ardından TOGG merasiminde Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a gösterilen ilgi, sevgi ve muhabbet siyasi gerçekleri tam ve açık bir şekilde ortaya çıkarttı.
Pandemi süreciyle tetiklenip, Rusya/Ukrayna savaşıyla derinleşen küresel sorunlar, tüm dünyayla birlikte ülkemizde de büyük ekonomik ve sosyal dalgalanmalar oluşturdu. Bütün sıkıntılara rağmen halkın çoğunluğu, sorunların çözümünü mevcut iktidarda aramaktadır. Cumhur İttifakı açık ara hala öndedir.
Siyasi hal ve durum nettir… Recep Tayyip Erdoğan'ın olmadığı, AK Parti'nin yer almadığı bir iktidar seçeneği yoktur.
Çünkü; iktidar seçeneklerinden bu iki unsur çıktığında, geriye kalanlarda milletin çoğunluğunun tam desteği oluşmuyor...
Olmuyor... Millet izin vermiyor... Kabul et ya da etme… Sev. ya da sevme... Beğen ya da beğenme… Milletin ezici çoğunluğu, AK Parti'siz ve Recep Tayyip Erdoğan'sız bir iktidar arzu etmiyor...
SOLCULAR PKK TERÖRÜNÜ KINAYABİLİR Mİ…?
Burak Haktanır, ödül gecesinde gerçekleri haykırarak sanatçı/ sinemacı/solcu maskeli terörist sevicilere meydanın boş olmadığını gösterdi. Kendisini yürekten tebrik ediyorum.
Burak Haktanır, "içeride susanlar, dışarıda tebrik yarışına girdi" dedi. Bu da ayrı bir yürek yarası ve en ağır faşizmin ispatı. Bu hadise, Türkiye'nin kültür sanat hayatını, nasıl sapkın bir insan topluluğunun esir aldığını ve faşist bir zulüm altında tuttuğunu göstermesi bakımından hayli önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne her fırsatta saldıran solcuların, bazı sanatçıların, HDP ve bütün bunların yancılarının; PKK terörü ve radikal sol örgüt cinayetleri karşısında, nasıl dut yemiş bülbül olduklarını görüyorsunuz değil mi?
PKK/PYD/YPG, Türkiye'nin bölünmesi ve parçalanması için saldırıyor mu…? PKK; tam 40 yıldır çocukları babasız, kadınları kocasız, anne ve babaları evlatsız bırakmıyor mu…? Terör örgütü, son 35 yılda, binlerce Kürt çocuğundan terörist yapmadı mı…? Solcu gazeteciler, sanatçılar, şarkıcılar, sinema oyuncuları ve yönetmenler; PKK ve sol örgütlerin cinayetlerini, korkunç şiddetini bilmezler… Görmezler… Konuşmazlar… Yazmazlar… Bunu yaparlarsa; terör örgütü ve bütün yancıları onları "hain" ilan eder, rol kapamazlar, projelerde yer alamazlar. Ne acı ki çocuklar ölmeye devam ediyorlar, terörist saldırılar ve şiddet de devam ediyor.
Solcu/Sanatçı maskeli bu iğrenç ruhlular da PKK terörünü desteklemeye devam ediyorlar.
FETÖ VE PKK'YI KURTARMA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "KHK'lıları göreve iade etme" açıklamaları, FETÖ ve PKK mensuplarını devlete geri alma planıdır.
Bu konu ile ilgili Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan Temel Karamollaoğlu da CHP ile benzer dil ve eylem birliği içindedirler. Bütün FETÖ'cüler, bu isimler iktidara gelirlerse özgür olacaklarını zannediyorlar.
CHP Genel Başkanı, defalarca "bütün KHK'lıları göreve iade edeceğim" diyor.
OHAL İnceleme Kurulu, zaten itirazları inceledi ve göreve iade kararları da verdi.
Ancak CHP'nin ve diğer muhalif partilerin gündeme getirdiği konu bu değil.
CHP Genel Başkanı, ısrarla "bütün" KHK'lıların göreve geri dönmelerini istemektedir. KHK'lıların tamamı masum imiş gibi konuşuyor ve davranıyorlar. Bu açık ve net bir şekilde FETÖ'yü ve PKK'yı kurtarma planıdır.