Ne acı ki...!
KEMAL Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Selahattin Demirtaş, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu, NATO/PENTAGON, derin ABDNEOCON- Evanjelist Hristiyan/ Siyonist Yahudi güçlerin Türkiye ayağı gibi olmuşlar... Amerika'ya gidip yalvarıp yakarmak aralarında yarışa dönmüştür. Bu arada; PKK, DHKP-C, FETÖ, CIA, MOSSAD, Alman vakıfları görünümlü BND mensupları, IMF sevdalıları, Batı'ya put diye tapanlar, bazı barolar/tabip odaları/meslek örgütleri hep beraber, dış güçler adına Türkiye'yi yağmalamak için dört gözle bekliyorlar... Bu büyük kavganın tam hedefi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni ele geçirip içindekiler ile birlikte yok etmektir ve Türkiye'nin BATI'ya kul köle yapılmasıdır.
AZGIN AZINLIK VE TABİPLER BİRLİĞİ
Daha evvel de yazmış idim. Yaşananlar nedeniyle yeniden ilginize arz ediyorum.
Türk Tabipleri Birliği ve doktorların meslek örgütlenmeleri ile ilgili olarak, konunun uzmanı Tarkan ZENGİN'e ait görüşleri burada sizlerle paylaşmak istiyorum.
"Diplomaya dayalı meslekler olan hekim, mimar ve mühendislerin, meslek kuruluşlarına üyeliği özel sektörde de zorunlu değil gönüllü olmalı, hukuki statüleri de "kamu kurumuniteliği" kaldırılarak, "özel hukuk tüzel kişiliği" yapılmalıdır.
Meslek kuruluşlarına ilişkin yapılması gereken ilk şey; Barolarda olduğu gibi, çoklu meslek kuruluşu kurulabilmesine imkân verilmesidir. TTB'nin terör destekçisi ve Türkiye karşıtı tutumlarından rahatsız olan üyelerin, demokratik tepki göstererek üyelikten ayrılması, kamu dışında mesleklerini icra edememelerine neden olmaktadır. Bu nedenle; ülkemizde meslek kuruluşlarına üye olmak zorunlu ancak üyelikten ayrılmak yasal olarak mümkün olsa da fiilen yasak hale gelmektedir.
Şahısların üye olma özgürlüğünün yanında, üye olmama özgürlüğünün de olması gerekir..."
TOGG'U HOR GÖRMEK DELİLİK DEĞİL Mİ
Kendisine muhalifim diyenlerin bazıları, yerli ve milli arabamıza resmen düşmanlık besliyorlar. Anlamak, kabul etmek mümkün değil. Tam bir delilik hali.
Ülkemizin gurur kaynağı olan, tüm dünyaya ihraç edilen, bir çok alanda dev markaları var. Bunları ideolojik sebeplerle aşağılayarak hor ve değersiz göstermeye gayret etmek, delilik dışında nasıl açıklanabilir...?!
Önce "imkansız" dediler, ardından "prototiple hayal kuruyorlar" dediler, daha sonra "hani fabrika" dediler, şimdi de "alamayacağız ki" diyorlar. Vaad edilen icraat, arabanın Türkiye'de yapılacak olmasıdır, Türkiye'deki herkesin araç sahibi olması değildir. TOGG bir sosyal yardım projesi değildir. Arabayı milletin tamamının satın alması umulmaz.
Memleketimizde deniz araçları, dev nakliye gemileri, lüks yatlar da üretiliyor, biz satın alamıyoruz diye üretilmesin mi...? Ayrıca bu arabayı devlet üretmiyor, özel sektör üretiyor.
Hangi sınıf araç tüm dünyada satılacaksa Projenin başında dünyanın bu konudaki en deneyimli ve kariyerli adamı var. Yaşanan ülkemin müthiş bir başarısıdır, bu da beni tarifsiz mutlu ediyor.
BATI PUTUNA TAPMAK ÖĞRETİLMİŞ
Aramızdaki bazıları, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın müthiş dış politika, diplomasi çabalarını ve başarılarını anlayamıyor. Erdoğan nefretinden gözü dönmüş olanların yanında böyleleri de var. BATI ittifakına put diye taptıklarından gözleri ve gönülleri mühürlenmiş. Bu insanlar, dünyanın gidişatını, yıkılan ittifakları, külliyen yanlış çıkan doğru zannedilenleri kabul edemiyorlar. Devletlerin birbirleri ile acımasızca ekonomik savaş yaptıklarını göremiyorlar. Aslında hepsi birbirleri ile kavga ediyorlar. Ve hatta savaşıyorlar.
Yaşananların 3. Dünya Savaşı olduğundan bile bahsedenler var. Rusya, ABD, Avrupa, İngiltere, İsrail, İran ve hatta Çin... Kavga eden bu devletler, birbirlerinin kentlerini değil, Ukrayna'yı bombalıyorlar. Moskova, New York, Londra, Tahran, Telaviv, Berlin değil Kiev bombalanıyor. Savaşın Hristiyanlıkla da ilgisi var. Ortodoks Ruslar ve Ukraynalılar birbirlerini öldürüyorlar, dünyanın geri kalanındaki Katolik ve Protestan Hristiyanlar, hem bu savaşı iğrenç tuzaklarla kışkırttılar hem de savaş bitmesin diye barışı sabote ediyorlar... Türkiye kimsenin yanında ya da karşısında olmamalı. Türkiye'nin çıkarları kimi ve neyi gerektiriyorsa oraya yanaşmalı ya da oradan uzaklaşmalıyız.
İsteyen, çıkarları bizimle örtüşen, bizim yanımıza kendisi gelecektir.
İşte Başkan Recep Tayyip Erdoğan bunu başarmaya çalışıyor. Beyni ve kalbi BATI putuna tapanlar, bunu anlayamıyorlar.
Çünkü onlara BATI'ya tapmak ve ait olmak ezberletilmiş. Aksini tahayyül edemiyorlar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Şer cephesi (19.11.2024)
- CHP'ye sormadan Atatürk'ü sevemezsin (12.11.2024)
- Onlar güçlü olduğu için değil, biz dağınığız…! (05.11.2024)
- Terör silahını şer güçlerin elinden almak (29.10.2024)
- İla cehenneme zümera…! (22.10.2024)
- Bize doğru geliyorlar (16.10.2024)
- İnsanlık ile savaşan kavim (08.10.2024)
- Persler ve Yahudiler aslında birbirlerini pek severler (01.10.2024)
- Suçu önleyemiyoruz, idam gelsin… (24.09.2024)
- 27 Mayıs iğrenç darbesinde demokrasinin ırzına geçtiler (17.09.2024)