MADEN kazasında hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır niyaz ediyorum.
Yaralanan kardeşlerime de acil şifalar diliyorum. Ülkemizin, milletimizin başı sağ olsun.
Devlet anında oradaydı. Kurtarma çalışmaları büyük bir başarı ile mükemmel sevk ve idare edildi. Derhal başlayan arama kurtarma başta olmak üzere, patlama ile ilgili tüm konularda, bütün kurumlarımız çalışmalarını titizlikle ve uyumlu işbirliği ile sürdürdüler. ALLAH hepsinden razı olsun.
Bakanlar Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ile derhal bölgeye intikal ettiler, ardından Erdoğan'ın kendisi de Amasra'ya gitti. Adli makamların bu elim hadiseyi tüm boyutlarıyla soruşturacakları, en ufak bir ihmalin dahi karşılıksız bırakılmayacağı devlet tarafından ısrarla ifade edildi. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a inanıyor, güveniyor ve sözünü senet kabul ediyoruz… Kaybettiğimiz madenci kardeşlerimizin aileleri ve evlatlarının emanetlerimiz oldukları, can kayıplarını telafi edemesek de, vefat eden kardeşlerimizi geri getiremesek de her türlü maddi/manevi destek sunulacağı bizzat Recep Tayyip Erdoğan tarafından ifade edildi. Hadise bir ihmalden mi kaynaklanıyor? Yoksa bir kasıtlı durum mu var?
Bekleyip göreceğiz…
HANGİ BAŞARISI İLE CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY Kİ…?
İstanbul Büyükşehir Belediyesinde daha önceki yıllarda, gelir-giderlerini denkleştiren bir BELTUR varken; 2019 yılından sonra 30 milyon, 2020 yılında 60 milyon, 2021 yılında 51 milyon küsur zararla kapatıyor ve toplam 3 yılda 142 milyon 847 bin lira zarar ediyor… Yani BELTUR'a da zarar ettirmeyi başardılar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, her görüşten insanların hayran olduğu yol kenarlarındaki dikey bahçeleri sökmek için çalışıyor. Yani; İBB yapmak için değil, yıkmak için para, zaman ve mesai sarf ediyor. İstanbul'da sel oldu Bodrum'da tatilde idi. Elazığ'da deprem oldu, oraya gidip görüntü verdikten sonra ailesiyle hemen kayak tatiline gitti.
Kar yağışı günler öncesinden kendisine bildirilmesine rağmen, İstanbullu karla boğuşurken görevinin başında değildi, saatlerce balıkçıda Büyükelçi ile baş başa rakı içti. İBB'yi önce Almanlardan, sonra Fransızlardan aldığı kredilerle dış borç batağına sapladı. Paraları hangi dev projelere harcadığı da belli değil. Çalışır vaziyette teslim aldığı kurumları bile işletemiyor.
İETT arızalarını ve İSPARK yolsuzluklarını, İstanbul'un kötü yönetimini örtbas etmek artık mümkün değil… Onbinlerce kişiyi işten atıp, ittifak ortakları ile aralarında yaptıkları partizanca bölüşüm uyarınca, 45 bini aşkın kişiyi işe alıyor ve bu "bölüşümün" vebali ortada duruyor. Metro hatları inşaatı yapmayı beceremediği için metro inşaatını merkezi hükümet gerçekleştiriyor.
Ekrem İmamoğlu, kendi fonladıkları CHP medyası içinde bile, en sert olumsuz eleştirilere muhatap olan bir adam. Sadece yukarıda yazdıklarım bile, İstanbul Belediye Başkanlığı hakkında kendisi için berbat bir başarısızlık kanaati değil midir…?
Hangi müthiş çalışması ile Cumhurbaşkanlığı adaylığı için milletin karşısına çıkacak ki…?!
Ayrıca CHP Genel Merkezinde yöneticilerin kendisine hayli mesafeli ve soğuk oldukları da bir sır değil.
SORMAYALIM MI…?
Avukat Yaşar Baş'a ait görüşü sizinle paylaşmak istiyorum… "Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Biden ile yaptığı ve herkesin haberdar olduğu görüşmeye refakat eden tercümanı sorguya çekeceklerini söylüyordu değil mi…? Peki şimdi bizler, bu ülkenin Ana Muhalefet Partisinin liderinin, Amerika gezisini, orada saatlerce ortadan kaybolarak yaptığı görüşmeleri sormayacak mıyız…?" Bir başka soru da şu: Kemal Kılıçdaroğlu bu gezi ile kendi adaylığını garantiye aldı mı yoksa kulağına bir başkasının adaylığı mı fısıldandı…?
Atatürk'ün partisinin Genel Başkanı'nın milletin ağzına verdiği laflara bakar mısınız…?