HER şeyden önce; masadakilerden Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu dışındakiler, kendi partilerinden milletvekili bile olamıyorlar.
Gültekin Uysal Meclis'e Meral Akşener'in partisinden girdi. Saadet Partisi de CHP listelerinden Meclis'e girebilmişti. Halen de Temel Karamollaoğlu kendi partisi ile Meclis'e giremez. Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu da şu an için anketlerde perişan haldeler ve barajı bile geçemeyecek durumdalar.
MUHALİF CEPHE!
Hal böyle iken: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 6 liderin imzaladığı metnin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından "son düzeltme" için bir ülkenin büyükelçiliğine gönderildiğini söyledi. Herhalde Çin, Pakistan, ya da Malezya Büyükelçisi kastedilmiyor. Kastedilen ABD, İngiltere ya da Avrupa devletlerinden birinin Büyükelçisidir. Sözleri yenilir, yutulur gibi değil ve aynen şöyle: "Kılıçdaroğlu, biraz dürüstsen, bu millete biraz inancın varsa, 6'lı masa toplantısından sonra, beraber oluşturduğunuz ve tutanak altına aldığınız bildiriyi, hangi Büyükelçiliğe düzeltmeye gönderdin, bunu açıkla… Kendilerine ve bu millete biraz saygıları varsa o masadaki diğer 5 kişi de Kılıçdaroğlu'na, bizden sonra bunu, hangi büyükelçiye gönderdin ve düzelttirdin diye sorsunlar…" Masadaki her isim töhmet altındadır. Bu iddia çok tehlikeli bir durumu ortaya koyuyor. O masadakilerin aklının, ruhunun ve kalbinin Batı'ya bağlı olduğunu gösterir. Batılı sömürgeciler bu masadakileri çok seviyorlar ve fakat an itibarı ile halkımız pek rağbet göstermiyor. Ancak birbirlerinin partisinden seçilebiliyorlar.
MAYINLAR VE ŞEYTANLAR
Şeytani Üst Akıl mensupları ile emperyalist yamyamlar, Covid-19 virüsünü dünyanın başına bela ettiler ve ardından Rusya/Ukrayna savaşını çıkarttılar.
Türkiye'yi de savaşa sokmak, oluşan bataklığa çekmek istiyorlar. Serbest kalan mayınlar meselesi, birçok soru işaretini içinde barındırıyor. Bu mayınlar İstanbul Boğazına kadar sürüklendi mi yoksa yönlendirildi ve getirildi mi…?
Bu arada, Rusya ile Ukrayna savaşında, Hristiyanlar arasında bir din ve mezhepler savaşı görüntüsü de maalesef var. Ortodoks Hristiyan Ruslar ile Ukraynalılar, birbirlerini öldürüyorlar; Katolik ve Protestan Hristiyanlar da önce tarafları kışkırttılar, şimdi de acı ama sadece seyrediyorlar. Aynı şeytan ve taraftarları, Hristiyanlar arasındaki bu din savaşının da nedeni olabilirler mi…?
DOĞALGAZ TİCARET MERKEZİ
Önceki Enerji / Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın, aziz milletimize ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yaptığı büyük bir hizmet daha hayata geçiyor. Konunun uzmanlarından Caner CAN'ın görüşlerini sizinle paylaşmak istiyorum. Türkiye'nin doğalgazda ticaret merkezi olması gerektiği fikri, Berat Albayrak zamanında hız kazanan bir stratejiydi. Bu fikri hayata geçirmemizin şart olduğunu herkese hem anlattı, hem de yapılabileceğine dair bir özgüven oluşturdu. Çünkü bırakınız konuyu pek bilmeyenleri, enerji sektörünün içindekiler bile bu fikrin hayata geçebileceğine inanmıyorlardı. ALLAH'a şükür bu da gerçekleşiyor. Türkiye'nin doğalgaz ticaret merkezi olması hali, ekonomik ve siyasi bekamız için olmazsa olmaz bir önem arz ediyor. Türkiye doğal gazda; "stratejik merkez", "koridor", "kavşak", "terminal", "liman" veya "köprü" olmayı değil; ticaret merkezine dönüşmeyi hedefliyor. Enerji alanında çalışan her Türk; mühendis/gazeteci/ bürokrat veya diplomat, "köprü" kelimesini sözlüğünden çıkarmalı, "doğal gaz ticaret merkezi" ifadesini kullanmalı. Vatana ve gelecek nesillere iyilik; doğalgaz ticaret merkezi ifadesini savunmak, kullanmak ve hayata geçirmek olmalıdır.