Kavga, karışıklık, kaos

YIKILMAMIZI isteyenler, yılmamızı bekleyenler, çözülüp dağılmamızı dileyenler var… Bu bir vesvese, paranoya değil…! Sürekli olarak bir kavga, kaos, çatışma, gerginlik ortamı oluşturmaya ve devleti, milleti birbirine düşürmeye, düşman etmeye gayret ediyorlar. Milletimizin sinir uçları; bilerek, istenerek planlanarak kaşınıyor.
Din, ırk, mezhep, siyasi mensubiyetler düzenli ve disiplinli bir şekilde saldırıya uğruyorlar. Millet birbirine düşman olsun, milleti bir arada tutan değerler çözülsün/gevşesin istiyorlar.
Bu yeni olmayan bir savaş… Ancak bir fark var. Topyekün millet olarak savaşmıyoruz. Savaşamıyoruz. Bu savaşta aramızda; azılı düşmanlarımızla işbirliği yaparak, bizimle yani kendi devleti ve milleti ile savaşanlar var.

BİRBİRİMİZİ GIRTLAKLAYALIM İSTİYORLAR
Aramızda iki kesim var. Birincisi kendilerine muhalifim diyenler.
İkincisi bizden gibi görünen bizden olmayanlar. Bu iki kesim, ihtilafları, farklılıkları, ayrılıkları köpürtüyorlar. Bir tahrik ve kışkırtma meydana geldiğinde, hadise, muhalefet partileri tarafından geniş kitlelere yayılıyor, bunlara ait yayın kuruluşları ve yabancılar tarafından fonlanan medya görünümlü silahlar eliyle gündemde tutuluyor. Sosyal medya isimli adeta bir suç örgütüne dönmüş yapı da dibine kadar azılı düşmanlarımızın hizmetinde bu savaşta etkin bir biçimde yer alıyor.

DİKKATLİ VE UYANIK OLMALIYIZ
Ülkemize kurulmak istenen iğrenç ve sinsi tuzak aslında çok açık… Milletimizin farklı kesimlerinin, farklı siyasi parti taraftarlarının, birbirlerinin gırtlağına sarılmalarını istiyorlar… Sinir uçlarımız ile oynayarak; kanlı terör saldırıları, din, mezhep, siyasi görüş kavgaları, çeşitli bahaneler ile sokaklarda yıkıcı şiddet eylemleri tasarlamışlar… Kardeş kavgası, karışıklık, kaos… Devlet millet dayanışmasını yok edip devlet idaresini ve iradesini zayıflatmak, iktidarı kontrol altına alabilmek, hatta iktidarı değiştirmek… Çok acı olan ise bu sinsi ve iğrenç planlara gönüllü katkı veren siyasi partiler ve liderler var… Çok dikkatli ve uyanık olmak zorundayız…

MUHALEFET TÜRKİYE'Yİ PARA BARONLARINA MI TESLİM EDECEK…?
Bu arada enerji, doğal gaz, petrol fiyatlarında bütün dünyada oluşan müthiş artışları bahane ederek sinsice huzursuzluk oluşturmaya çalışıyorlar.. ABD, Avrupa ve bütün dünya'da pandemi sonrası oluşan ekonomik sarsıntıyı, bilerek ve isteyerek dikkatlerden kaçırmaya gayret ediyorlar. Dünyadaki müthiş kırılmaya bakmayalım istiyorlar. Sanki sorun sadece Türkiye'deymiş gibi analizler, açıklamalar suçlamalar yapıyorlar… Dünyaya kabus gibi çöken bir salgın hastalık, hiç olmamış gibi ekonomik tahliller yapıyorlar… Korku filmi gibi bu 1,5 yılı, bunların hiçbirinin yaşanmadığı geçmiş yıllar ile mukayese ediyorlar… Çözüm öneriler ise; 1/faizi yükselt. 2/IMF'ye git.
3/Finans oligarşisine, dolar teröristlerine devleti ve milleti teslim et. İçinde bulunduğumuz ekonomik dalgalanmalar bahanesi ile Türkiye'yi resmen para baronlarına teslim edelim istiyorlar… Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli ve diğer bileşenleri ile Cumhur İttifakı, işte bu teslimiyetçi ruh ile mücadele ediyor…