Beraberlikleri devam ediyor

TRABZON'DA bir çocuk, Eren Bülbül'ün katillerinin arkadaşlarına "hain" demiş. Yalan mı...? Yanlış mı...?
Teröristlerin arkadaşları ve adamlarından oluşan, siyasi parti maskeli insanlar topluluğu HDP ve CHP, bir ve beraber değiller mi? Kemal Kılıçdaroğlu, lüks ve pahalı otel odasından fakirlik edebiyatı yapıyor. Şehidimizin ağabeyine küfreden Lütfü Türkkan ile birlikte bir açılışa katılıyor.
Yani; Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli birlikteliğini yıkmak için bir ve beraber olmaya devam ediyorlar.
Muhalefetin yeni adresleri olan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın partilerinin; proje, hizmet, icraat, milletin derdi falan umurlarında bile değil... AK PARTİ'den oy kopartmaktan başka bir amaçları yok. Meral Akşener'in partisi ile HDP arasında gerginlik varmış gibi yaparak, milliyetçi oyları MHP'den çalma tiyatrosu devam ediyor.
Bir tarafta Cumhur İttifakı; AK Parti, MHP, BBP (başka kimler katılacak ise) yer alacak...
Karşı tarafta ise; bir kenarda CHP, HDP ittifakı yer alacak. Çünkü CHP/HDP ile bir olan Meral Akşener'in partisine, ülkücüler oy vermek konusunda isteksizler. Bu nedenle; Meral Akşener'i CHP, HDP'den çekip diğer tarafa; Temel Karamollaoğlu/ Ahmet Davutoğlu/Ali Babacan'ın safına alıyorlar. Yani; Cumhurbaşkanlığı seçimini yine hep beraber 2. tura bırakıp, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında hep beraber yine aynı cephede dikilmek...
İSTANBUL BELEDİYESİ EMİN ELLERDE DEĞİL
Kar İstanbul'da öyle aniden falan başlamıyor. Yoğun kar yağışının, günler öncesinden saat kaçta başlayacağı bile tahmin edilmişti. Hatta Vali Ali Yerlikaya, söz konusu gün, mesai çıkışını öne, 15:30'a çekmiş, AVM kapanış saatlerini de öne almış ve başka bir dizi önlem daha açıklamıştı. Ekrem İmamoğlu'nun bunlardan haberi olmaz olur mu...? Başta İBB Başkanı olmak üzere, İstanbul Büyükşehir Belediyesi görev ve sorumluluklarını yerine getirememiştir. İşinin uzmanı 13 bin personeli siyasi görüşleri nedeni ile işten çıkartıp, 43 bin kişiyi tamamen partizanca işe alması, bu beceriksizlikte başrol oynamıştır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, o esnada vali ile birlikte değil, belediye binasındaki makam odasında değil, afet koordinasyon merkezinde değil, karla mücadele yürüten görevliler ile sahada değil. Peki nerede? İngiltere'nin Türkiye'deki Büyükelçisi ve hanımı ile Ekrem İmamoğlu ve hanımı, baş başa saatlerce rakı balık keyfindeler... Murat Ongun herhangi biri değil; İmamoğlu'nun en yakınlarından...
Bu şahıs da ilk anlarda, bilgilendirme açıklamalarını, Cenevre'den gittiği kayak tatilinden yaptığını açıklamıyor...! Tam bir kepazelik... Yoğun kar yağışı olacağı günler öncesinden duyurulmuş iken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Sözcüsü de utanmadan, sıkılmadan, hiçbir görev mesuliyeti hissetmeden yurt dışına tatile gidiyor.
KENDİSİNİ SAVUNANLARI BİLE REZİL ETTİ
"Büyükelçiyle yediğimiz yemek, karla mücadele kadar önemlidir" açıklaması da korkunç bir itiraftır. Bu açıklaması ile; İstanbul'da yaşayan 16 milyon vatandaşlarımızı değil, İngiliz Büyükelçi'yi tercih etmiş oluyor. Ayrıca; İngiliz Büyükelçi ile görüşmesi konusunda 24 saat kadar sessiz kalarak sinsilik yapıyor. Orada harcadığı vakit hakkında da yalan söylüyor.
1 saat yemek molası değil, 3 saat baş başa sohbet edildiği ortaya çıkıyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı'nın bile İngiliz Büyükelçi ve İmamoğlu'nun baş başa olduklarından haberi olmadığı ortaya çıkıyor. Ekrem İmamoğlu; sonradan ortaya çıkan bu gerçekler yüzünden, kendisini savunan CHP mensuplarını bile rezil kepaze ediyor..
BU ADAMA, BÜYÜKELÇİ İLE GÖRÜŞME GÖREVİNİ KİM VERDİ...?
Hastanenin yolunu yapmıyor. Metro yapmak yerine yalan dolan, çarpıtma yapıyor. Arıtma tesisinin temelini atmama merasimi yapıyor. Karla mücadele etmek yerine yabancı Büyükelçiyle balık keyfi yapıyor. Terör yandaşlarını İBB'ye dolduruyor, İBB'nin paralarını teröristlerin ailelerine dağıttırıyor. Karla mücadeleyi zaten yapamıyor... Bütün bu asli görevleri yapamayan bu şahsa, yabancı ülkelerin temsilcileriyle ilişki kurma görevini kim vermiştir...? İBB idaresi yerlerde süründüğü için; trafik kitlenmişken, yüz binlerce vatandaşımız yollarda mahsur kalıp arabalarında sabahlarken, İstanbul halkı karla boğuşurken Belediye Başkanı Büyükelçi ile hangi konuları müzakere etmiştir...?