NE acı ki;
Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Selahattin Demirtaş, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan NATO-PENTAGON derin ABD-NEOCON-Siyonist Yahudi güçlerin Türkiye ayağı gibi olmuşlar... Bu arada; DHKP-C, FETÖ, CIA, MOSSAD, Alman vakıfları görünümlü BND mensupları, IMF sevdalıları, Batı putuna tapanlar, bazı barolar/ tabip odaları/meslek örgütleri, dış güçler adına Türkiye'yi yağmalamak için dört gözle bekliyorlar...
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni ele geçirip içindekiler ile yok etmek, bu büyük kavganın tam hedefidir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Külliye, tam bağımsız, güçlenen, Müslüman hassasiyetlerle davranan Türkiye'yi, temsil ediyor.
PARTİLER üstü bir kavgadan söz ediyoruz.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli ile yeniden yapılandırılan devlet idaresi, dünyanın her yerinde operasyon yapar hale geldi.
Devletimiz artık hain faaliyetlere göz açtırmıyor.
KAVGANIN SEBEPLERİ
Kavganın sebepleri:
Emperyalist yamyamların Türkiye'yi eskisi gibi eğip bükememeleridir.
İstihbaratın ve TSK yönetiminin temizlenmesi ve milli çizgiye oturtulmasıdır.
Akdeniz ve Afrika'ya müdahale etmemizdir.
Enerji savaşlarına dahil olmamızdır. Aramızdaki hainleri tasfiye etmemizdir.
Çeşitli maskeler arkasından düşmanlarımıza hizmet eden örgütleri yok etmemizdir. Silah ve savunma teknolojisi geliştirmemizdir. Milli paralarımızla ticaret yapalım çağrımızdır.
Suriye'de Kürt görünümlü Siyonist Yahudi devletine izin vermeyişimizdir. Recep Tayyip Erdoğan işte bütün bunları yapan insan olarak, azılı düşmanlarımızın hedefindedir...
HDP, MİLLETİN DEĞİL TERÖRİSTLERİN
HDP, silahların gölgesinden kurtulabilecek mi...? Milletin vekilliğini yapmak yerine, teröristlerin vekilliğini yapmaktan vazgeçebilecekler mi...? HDP çevrelerinde, CHP ile birliktelik coşku ile arzulanıyor. Bundan sonra da beraber olmak arzu ve iradesi ilan ediliyor. CHP idare heyetinde de hal ve durum aynı... Daha önce de bu köşede sizler ile paylaşmış idim. Tekrar hatırlatmakta yarar var. CHP döneminde Kürt olmak bile suç ve yasak değil miydi...?
Dersim olaylarında devleti CHP idare etmiyor muydu...? Yıllarca Kürtler ve Kürtçe konusundaki akıl dışı yasak ve uygulamalar, CHP zihniyetinin sonuçları değil miydi...? Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti, CHP'nin bu ülkedeki Kürt ve Alevi kökenli vatandaşlarımıza yaptığı zulmü ortadan kaldıran iş ve icraatlerin sahibi değil mi...?
Peki CHP, Diyarbakır anneleri ve babalarının yüzüne nasıl bakacak...?
Evlatlarının kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan ailelerin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi, 756 gündür sürüyor. Orada oturmayan yüzlerce aile olduğu da biliniyor.
Kürt kökenli vatandaşlarımızın ezici çoğunluğu, bu birlikteliğin HDP ve PKK/PYD/YPG mensuplarına can suyu vermek, onları kurtarmaya çalışmak anlamına gediğini çok iyi biliyor...