ALLAH'IM sana yalvarıyoruz; kurban ibadetlerimizi, şükürlerimizi, zikirlerimizi, dualarımızı, tövbelerimizi kabul et. Günahlarımızı bağışla, Kötülüklerimizi ört. Dünyada da ahirette de iyilikler ver bize...
YAHUDİLERE VE HRİSTİYANLARA LAİK DEĞİLLER
CHP'lilerin, Tesbih ve Kurban ibadetimiz ile ilgili benzetme, yorum ve değerlendirmeleri yine karşımızda.
CHP idare heyetindekiler, bir kez daha İslam'a ve Müslümanlar'a ait dini ritüeller ile alay ettiler ve siyasete malzeme yaptılar... Hemen soralım... CHP zihniyetindekiler, Yahudilerin ve Hristiyanların dini değerleri ve inançları ile alay ederler mi...? Siyasete alet ederler mi...? Cevap: Asla Yahudilerin ve Hristiyanların dini değerleri ve ritüelleri ile alay etmezler.
Siyasete malzeme yapmazlar.
Yapmasınlar da zaten...! Hiç kimse, hiç bir dinin kutsallarını alay konusu yapmasın ve siyasi konuşmalara alet etmesin... Ancak CHP zihniyeti, İslam ve Müslümanlar için bunu kendinde bir hak ve görev olarak kabul ediyor.
CHP'lilerin laiklik anlayışı, sadece İslam'a ve Müslümanlar'a yöneliktir. Yahudilere ve Hristiyanlara karşı laik değiller...
Bunların dini ritüellerine, mabedlerine, dini günlerine ve bayramlarına karşı büyük bir saygı, özen ve hassasiyet gösterirler. CHP'lilerin;
Yahudilere, Hristiyanlara ve onların dini ritüellerine, inançlarına büyük bir saygı ve hassasiyet gösterip de İslam ve Müslümanların dini ritüelleri ile böyle dalga geçmeleri korkunç bir gerçeği işaret ediyor...
CHP, bu memlekette İslam ve Müslümanlar hakim olamasın diye vardır...
DİRENENLER İLE ALAY EDENLER
Kendilerine muhalifim diyenler, 15 Temmuz ihaneti esnasında hangi halde idiler...? Mühim bir kısmı darbe girişiminde bizzat görev aldılar. Bir kısmı bizzat görev almadı ve fakat gizlice destekledi. Bazıları, darbeye karşı çıkanların dirençlerini kırmaya çalışmak sureti ile ihanete dolaylı destek attı. Büyük çoğunluğu da darbe teşebbüsünü alaya alarak, "kontrollü darbe, tiyatro" falan diyerek, ihanete sonradan destek attı. Daha önce de yine burada sizlerle paylaşmıştım...
Bazıları da darbe olsun diye bekledi...
Darbe başarılı olsun istediler... Duyar duymaz heyecanlandılar...
Sevindiler... İlk anda, sanki çok normal ve beklenen bir durummuş gibi yorumlar yaptılar...."Eh işte olacağı buydu" dediler.... Ve haftalarca devam eden "Demokrasi Nöbetlerine" asla katılmadılar. Katılanlara dudak büktüler. Kendi aralarında alay ettiler.
İHANET İLE ERDOĞAN DEVİRMEK
Emperyalist yamyamlar, siyasi tarihimizin en derin siyaset mühendisliğine giriştiler. PKK ve FETÖ'nün yanına çeşitli siyasi partileri de yerleştirdiler. AK Parti'den parçalar koparmaya, Recep Tayyip Erdoğan'ı bu şekilde zayıflatmaya, zamanı gelince de devirmeye yönelik senaryoyu devreye aldılar. Abdullah Gül, Ali Babacan ve Ahmet Davudoğlu, partiden kopmadan evvel yıllarca, özeleştiri yapıyormuş ayağı ile insanları, AK Parti'den ve Recep Tayyip Erdoğan'dan soğutmaya, kopartmaya çalıştılar. O da yetmedi... Şimdi kurdukları siyasi partileri ile milletin karşısına çıktılar. Babacanın da ve Davutoğlunun da Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı devirme dışında bir önerisi, cümlesi, tezi, toplumsal gerekçesi yoktur. Ama; Erdoğan'ı devirmek, aslında onların değil, Türkiye'yi durdurmak, Batı'ya kul köle yapmak isteyenlerin planı.