Virüs mü...? Medya mı...?
WhatsApp grupları, Koronavirüs gruplarına döndü, haber bültenleri ise Koronavirüs ana haber bülteni...!!
Bu hal, neredeyse bütün dünyada böyle... Küreselcilerin dünyayı teslim almak için tasarladığı projelerden biri ile daha karşı karşıyayız... Tabii ki haber verilecek, ama bilgilendirme ile korku ve kaygı oluşturma birbirine karıştı. Tedbirlerimizi alıp, kurallara uyarsak Koronavirüs öldürmez! Devletin uyarılarına önem vermeli ve devlete yardımcı olmalıyız...
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı başta olmak üzere ilgili bütün devlet kurumları ve kuruluşları, titizlikle ve tüm dünyanın takdirini kazanmış bir başarı ile görev başındalar.
Uzmanların bazı tavsiyelerini sizlere arz ediyorum: Sürekli haberleri takip edip kaygı ve stres seviyenizi yükseltmeniz, vücudunuza büyük bir zarar verecektir. Bu yüzden, kendinizi çok kaygılı hissediyorsanız, haberleri takip etmeyi azaltın, mümkün olduğunca dinlenin. Uykunuza dikkat edin. Kaygı-stres uykusuzluğa, uykusuzluk da kaygı ve strese sebep olabiliyor. Sonuç olarak bu durum da bağışıklığa zarar verebiliyor. Açık havada yürüyüş yapmak, bisiklet sürmek ya da ev içi egzersizler, stres hormonlarını azaltır, mutluluk hormonlarını arttırır.
Eve kapanmak durumundayız ama bunu sosyal çevrenizden uzaklaşmak olarak düşünmeyin. Bu saydıklarımızı evde yapabilirsiniz. Lütfen bir profesyonelin tavsiyesi olmadan ilaç kullanmayın, profesyonel destek almaktan da çekinmeyin.
TABİPLER YİNE SALDIRDI...
Bugüne kadar; Avrupa kaynaklı risk taşıyan gezilerden ülkemize dönüşler hakkında, hiçbir açıklama yapma gereği hissetmeyen Tabipler Birliği'nin, Umre ziyaretlerini hedef göstermesi tam bir kepazelik... Dünya Sağlık Örgütü'nün, salgının merkezini Avrupa olarak ilan etmesine rağmen bunu yaptılar.
Dünyada takdirle karşılanan ve virüsü uzun süre ülkemizden uzak tutan geniş önlemleri görmezden gelerek bunu yaptılar. Dün de vaka sayısı ile ilgili tuhaf açıklamalar yaptılar. Utanmasalar, bunlar hep Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzünden diye haykıracaklardı...
Ama; taptıkları Haçlı Batılıların durumu, tam bir felaket. Türkiye ise tüm dünya tarafından örnek gösteriliyor...
O yüzden seslerini çıkartamıyorlar ve aslında öfkeden kuduruyorlar...
VİRÜSTE İSLAM DÜŞMANLIĞI
Bu nedenle, sürecin günah keçisi olarak Umrecilere saldırıyorlar.
Dünyanın bir çok yerinden ülkemize insanlarımız geliyor ve fakat malum çevreler, Umrecilerin üzerinde tepiniyor...
Yurtlara yerleştirilen Umreciler isyan etti şeklinde sunulan görüntüler, Umrecilere ait değil. Yurt dışından gelen işçilere ait bir görüntü. Maksat karışıklık, kışkırtıcılık... Sol medyada, bar, pavyon, gece kulüpleri gibi yerlerin virüs nedeniyle kapatılacağı haberi, Umreden dönenlerin fotoğrafı ile beraber veriliyor. Batı medyası, Avrupa'daki virüs haberlerini, cami görüntüsüyle veriyor. Batı, Türklerin ve Müslümanların azılı düşmanlarının adıdır. Kendi aralarında savaşırlarken bile Türk ve Müslüman düşmanlığında bir ve beraber olurlar... Batılılar, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan, Haçlı/Siyonist emellerini engelliyor, Ortadoğu'da ikinci bir İsrail kurulmasını engelliyor diye nefret ediyorlar. İslam ve Müslüman düşmanlığında içimizdekiler ise düşmanlarımızla ittifak halinde davranıyorlar.
Bu arada; Cuma namazları iptal edilsin diye kampanya başlatan malum çevreler, aslında mescitlerde önlem alınması için değil, kaos ve karışıklık derdindeydiler. Diyanet İşleri Başkanlığı Cuma namazı ve cemaat ile kılınan namazlar konusunda kararı açıklayınca bunlar da amaçlarına ulaşamadılar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Şer cephesi (19.11.2024)
- CHP'ye sormadan Atatürk'ü sevemezsin (12.11.2024)
- Onlar güçlü olduğu için değil, biz dağınığız…! (05.11.2024)
- Terör silahını şer güçlerin elinden almak (29.10.2024)
- İla cehenneme zümera…! (22.10.2024)
- Bize doğru geliyorlar (16.10.2024)
- İnsanlık ile savaşan kavim (08.10.2024)
- Persler ve Yahudiler aslında birbirlerini pek severler (01.10.2024)
- Suçu önleyemiyoruz, idam gelsin… (24.09.2024)
- 27 Mayıs iğrenç darbesinde demokrasinin ırzına geçtiler (17.09.2024)