Eşcinsellik belediye politikası olacak
BU fakir, yenilenen İstanbul seçimlerinden önce bu köşede, açıkça yazmış ve milletimizi uyarmış idi... İstanbul başta olmak üzere, bütün CHP'li belediyelerde, eşcinsellerin haklarını savunuyoruz görüntüsü arkasında, bu kepazeliği öven, özendiren, yücelten çalışmalar göreceğiz... LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, transgender, interseks) adlı sapkınlar ve faaliyetleri, İstanbul ve CHP'nin kazandığı her yerde, resmi ve kurumsal olarak baş köşede yer alacaklar. Çünkü bu topluluk, resmen CHP İstanbul adayını destekleyeceğini zaten ilan etmiştir. CHP de bunları sevip saymaktadır. CHP'nin yönettiği diğer belediyelerde de hep beraberdirler.
İP, HDP, CHP İTTİFAKI Meral Akşener'in İP'ine tutunup da MHP'den kopan ve kendisine Ülkücü'yüm diyenler... Meral Akşener, MHP'den sizleri koparttı ve CHP ile HDP'nin kucağına bırakıverdi... Terörist sevici HDP de size, meclis genel kurulunda gerçekleri haykırıvermiş... "Bizim sayemizde burada oturuyorsunuz" demiş...
Kendisine ülkücüyüm diyen birisi için korkunç bir durum... Neyse onları kendi hallerinde bırakalım...
Şu soru ile devam edelim.. HDP'ye hala meşru bir siyasi parti muamelesi yapılmalı mıdır...? HDP, aziz milletimizin kendisine verdiği temsil hakkına ve görevine ihanet etmiştir. Aziz ve asil milletimizin değil; teröristlerin ve terör örgütünün temsilciliğini yapmıştır. 07 Haziran'da, HDP barajı aştığı takdirde, şiddetle arasına mesafe koyabilir, sivil siyaset zemini içerisinde var olan sorunları halledebilir, böylelikle terör biter, demokrasi güçlenir diye düşünenler, korkunç yanıldı. Ve hatta kandırıldılar... 13 gün sonra, Kandil'den gelen "silahlanma, özerklik ilanı, hendek kazma talimatıyla" harekete geçtiler.
Demirtaş, "özerkliğin inşası için halkımızı bu onurlu 'hendek' direnişini sahiplenmeye çağırıyoruz" diye bağırıyordu.
Böylece eli kanlı katiller, milletimizin hayatını cehenneme çevirdiler. Artık; bu siyasi parti görünümlü terörist sevicilerin, ne oldukları, kim olduklarını bir daha ele almayacak mıyız...?
ORGANİZE ELEŞTİRİ
AK Parti ile ilgili, özeleştiriler konusunda önemli bir durum var.
Tabii ki özeleştiri yapılacak...
Ancak bu durum farklı bir hale bürünmeye başladı... Geçtiğimiz günlerde, Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, köşesinde dile getirmişti... Karagül'ün "Organize eleştiri" adını verdiği bu hal ile ilgili tespitlerine bakalım...
"Samimiyet ile, bir şeyleri yeniden güçlü hale getirmenin ötesine geçiliyor. Yıkıcı, yıpratıcı, intikam alıcı bir "hastalık" haline geliyor. Bunun eleştirinin ötesinde bir şey olduğunu, alttan alta servis edildiğini, aynı ezberlerin her yerde tekrar edildiğini, bir yıkıcı projeye dönüştüğünü görüyorum... Ve bu; aslında eleştiri değil, bir müdahale biçimi.. Yılgınlık, yıpratıcılık, tüketicilik, aşındırıcılık içeren, inşa etmeye değil dağıtmaya ayarlı bir kampanya bu..." İbrahim Karagül yazısında, AK Parti için gönül vermiş, emek vermiş, bedel ödemiş dava insanlarını ise bu tespitlerinin dışında tutmuş... Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a destek vermeyi "suç" gibi algılatmaya dönük bir psikolojik operasyon yürütülüyor.
Onun mücadele ettiği yerli ve milli eksenin yanında yer almayı; ayıplamaya, küçük düşürmeye, aşağılamaya çalışıyorlar.
Erdoğan'a destek verenleri, değersiz göstermeye çalışıyorlar. Başkan Erdoğan, yerli ve milli, bağımsız, Müslüman hassasiyetler ile davranan, Türkiye'yi temsil ediyor...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Şer cephesi (19.11.2024)
- CHP'ye sormadan Atatürk'ü sevemezsin (12.11.2024)
- Onlar güçlü olduğu için değil, biz dağınığız…! (05.11.2024)
- Terör silahını şer güçlerin elinden almak (29.10.2024)
- İla cehenneme zümera…! (22.10.2024)
- Bize doğru geliyorlar (16.10.2024)
- İnsanlık ile savaşan kavim (08.10.2024)
- Persler ve Yahudiler aslında birbirlerini pek severler (01.10.2024)
- Suçu önleyemiyoruz, idam gelsin… (24.09.2024)
- 27 Mayıs iğrenç darbesinde demokrasinin ırzına geçtiler (17.09.2024)